ANET


Results for "ANET"

Ottoman - Turkish Dictionary

CEBANET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Korkaklık, ürkeklik. Korkulmayacak şeylerden bile korkmak. (Bak: Sırat-ı müstakim)
Ottoman - Turkish Dictionary

DİYANET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Dindarlık. Dinin hükümlerine riâyet ve muktezasınca amel etmek. Din emirlerinin hüsn-ü ihtiyar ile tatbiki. Din işleri.
Ottoman - Turkish Dictionary

EHL-İ DİYÂNET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Din işlerinden anlayanlar. Dindarlar.
Ottoman - Turkish Dictionary

EMANET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Eminlik. İstikamet üzere bulunmak. * Birisine koruması için teslim edilen şey. Birisine bir şeyi koruması için teslim edilen şey. Birisine bir şeyi koruması için bırakma. Emniyet edilip inanılan şey. * Başkasının hukuku emniyet edilip, inanılabilen. * Osmanlılar Devrinde bazı devlet dairelerine verilen isim. Şehr emâneti, Rusumat emâneti gibi...(Dinimiz, emaneti ehline bırakmamızı emreder. İdare makamları da birer emanettir. Hz. Ömer (R.A.) halifelik makamına getirilince şöyle demiştir: "Ey insanlar! Ben Allah ve Peygamberimize itaat ettiğim sürece, siz de bana uyun ve itaat edin. Doğru yoldan saparsam, kılıçlarınızla beni doğrultun." Demek ki müslüman hata ve haksızlık karşısında pasif kalamaz.)
Ottoman - Turkish Dictionary

EMANETDAR

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Kendisine birşey emanet edilen kimse, emanetçi.