AÇIK


Results for "AÇIK"

Dictionary of Economics

AÇIK FİNANSMAN

(Dictionary of Economics) :
Devletin bilinçli olarak gelir düzeyinden daha fazla harcama yapmasıdır. Açık finansman borçlanma yoluyla karşılanır. Açık finansmana genellikle işsizliğin uzatılması ve piyasayı canlandırmak amacı ile başvurulur. Açık finansman yöntemi İkinci Dünya Savaşı sonrası yıllarda sık sık uygulanmıştır. Türkiyede İkinci Dünya Savaşında milli savunma harcamalarını karşılamak üzere açık finansman tekniği kullanılmıştır. Açık finansman ilk defa S.M., Keynes tarafından ileri sürülmüştür.
Dictionary of Economics

AÇIK KREDİ

(Dictionary of Economics) :
Bankaların güvendikleri ve alıştıkları müşterilere rehin ipotek ya da kefil imzası gibi ek garanti aranmaksızın yapılan ödünç vermedir. Borçlunun mali olanakları iş yeteneği ve ahlaki durumu açık kredi tahsislerini etkiler. Açık kredi, borçlu cari hesaptan para çekerek kullanılır.Tüketim amacı ile borçlananlar, kredi kartı kullananlar ve kasa kolaylığı sağlayacak fonlara ihtiyaç duyarlar, bu sistemden yararlanmaktadırlar. (Ayrıca bk. Banka İşmeleri, Banka Avansı)
Dictionary of Economics

AÇIK PİYASA İŞLEMLERİ

(Dictionary of Economics) :
Merkez bankaları hazine bonosu ya da diviz alım satımı yaparak piyasa işlemlerini yürütebilirler. Merkez Bankası, yatırımların yeterli bir düzeye ulaşmadığı, piyasada para darlığının olduğu ve işsizliğin yüksek düzeyde bulunduğu dönemlerde piyasayı canlandırmak amacı ile emisyon karşılığında menkul değer satın alır. Sermaye piyasasının gelişmekte olduğu ülkelrede Merkez Bankası Hazine bonoları alım ve satımı yaparak piyasadaki satınalma gücünü denetleyebilir.Hazine bonoları, The Economist dergisi editörü ve başyazarı Walter Bagehotun 1876 tarihindeki bir buluşudur.Hazine bonolarının edinim ve satışı, çoğu ülkelerde diğer menkul değerden daha kolay ve daha az masraflıdır. Merkez Bankasının Hazine bonosu satın alarak sağladığı emisyon piyasada efektif global talebin gelişmesini, faiz oranının düşmesini, mevduatın artmasını ve bankaların daha kolay kredi açmalarını sağlamaktadır.Açık piyasa işlemlerinin harcamaları canlandırması artan etkisini gelirler üzerinde hissettirecek bir işlemdir. Açık payisa işlemleri ile piyasanın canlandırılması amaçlandığında, bu kararın kamuoyuna duyurulmasında yarar vardır. Haberin yayılması psikolojik etkilerden de yararlanmak fırsatını hazırlayabilir.Merkez Bankası, enflasyonist ortamda piyasadaki para miktarını azaltmaya çalışır. Böylece piyasadaki satınalma gücü azalmış olur. Çıkar gruplarının baskı ve tepkilerinden korunmak için satınalma gücünün azaltılmasına yönelik önlemler sessizce yürütülmeye çalışılır. Merkez Bankasının, menkul değerler satarak dolaşımdaki para miktarını azaltması ve buna paralel olarak kredi hacminin daralması efektif global talebin ve mevduatların azalmasına, faiz oranlarının yükselmesine yol açacaktır. Satılan senetlerin miktarı piyasa likiditesini etkileyebilecek önemde ise enflasyonist baskının hafiflemesi az çok sağlanabilir.Türkiyede Merkez Bankasının uyguladığı açık piyasa işlemlerinde amaç piyasadik para miktarını (likiditeyi) düzenlemektedir. Bu amaçla Merkez Bankası, devlet iç borçlanma senetleri kullanarak reverse repo (geri alım vadıyle satış), doğrudan satış, repo (geri satış vadıyla alış) ve doğrudan alış yapabilmektedir. Piyasanın likit olduğu dönemlerde geri alım vadıyle satış, yada doğrudan satış, piyasanın sıkışık olduğu dönemlerde ise geri satış vadiyle alış ya da doğrudan alım yapılmaktadır.Merkez Bankrasının açık payisa işlemleri politikası hükümetin uyguladığı iktisat politikaları ile uyumlu bir biçimde oluşturulmaktadır. İşlemlerin yürütülmesi sırasında gerek dar anlamda para arzı (M1) gerek geniş anlamda para arzı (M2) büyüklüklerin tahminlerde sapmaları dikkate alınmaktadır.Merkez Bankasının yaptığı açık piyasa işlemleri ekonominin genel likidite düzeyinin ayarlanmasını sağlamakta ve başkalarının menkul değerler portföylerini rasyonel bir biçimde yönetimlerine katkıda bulunmaktadır.Merkez Bankasının, menkul değerler satrak dolaşımdaki para miktarını azaltması ve buna paralel olarak kredi hacminin daralması efektif global talebin ve mevduatların azalmasına, faiz oranlarının yükselmesine yol açacaktır. Satılan senetlerin miktarı piyasa likiditesini etkileyebilecek önemde ise enflasyonist baskının hafiflemesi az çok sağlanabilir. (Ayrıca bk. Enflasyon, Talep Enflasyonu, Deflasyon, Reflasyon, Kredi Enflasyonu, Likidite Tuzağı, Reeskont)
Dictionary of Economics

AÇIK POLİÇE

(Dictionary of Economics) :
En çok taşıma sigortacılığında kullanılır. Alıcı ve satıcı malın ne zaman ve hangi araçla, nereye gönderileceğini önceden tam olarak belirlerse sigorta işlemlerini normal işlemlerle gerçekleştirebilir. Ancak gönderilecek malın çok ve çeşitli olduğu gönderim sırasında borsa dalgalanmalarına göre gidiş limanının değiştirilme olasılığı bulunduğu durumlarda, bütün bilgileri geminin hareketinden önce poliçeye geçirebilme olanağı yoktur. Böyle durumlarda eksik bilgiler sonra tamamlanmak koşulu ile sigorta sözleşmesi yapılır. Bu sisteme açık sertifika ya da open cover denir.Açık poliçe sisteminde genellikle malın cinsi, seferin kapsamı ve sigorta tazminatından yararlanacak kişiler sözleşme yapılırken açıklanır. Eski bilgiler, sonradan bildirilerek sözleşme tamamlanır. Ayrıca bk. Poliçe, Ticari Senetler)
Dictionary of Economics

ENFLASYONİST AÇIK

(Dictionary of Economics) :
Toplam talebin toplam arzdan fazla olması hali. Atıl kapasite varken toplam talep artışları arz artışlarıyla karşılığını bulur, dolayısıyla böyle koşullarda enflasyonist açık oluşmaz. Ancak tam istihdama ulaşıldıktan sonra da talep artışı devam ederse fiyatlar genel düzeyi yükselmeye başlar ve enflasyonist açık oluşur. Bu durumda istikrar politikalarına başvurmak gerekir.