EKONOMİ


Results for "EKONOMİ"

Dictionary of Economics

GÜDÜMLÜ EKONOMİ

(Dictionary of Economics) :
Güdümlü ekonomi devletin ekonomiye müdahalesidir. Devletin fiyatları kontrol etmesi, kar oranlarını belirlemesi ithalata kota sistemini getirmesi, hammadde dağıtımını düzenlemesi gibi durumlar doğrudan güdümlü ekonomi önlemleridir. Devletin vergileri ayarlaması, reeskont oranlarını düzenlemesi, açık piyasa işlemlerine girişmesi, bütçe harcamaları ile ekonomiyi etkilemesi gibi önlemler dolaylı güdümlü ekonomi politikasına örnek olarak gösterilebilir.
Dictionary of Economics

İÇSEL EKONOMİLER

(Dictionary of Economics) :
Firmaların büyük, yani daha çok üretmek yoluyla emek ve teeçhizatı daha verimli kullanmalarını pazarlama ve yönetim masraflarını azaltmalarını ifade eder. Örneğin, konserve kutusu imal eden bir fabrika yeni bir otomatik makine getirmiştir. Bu yeni makine (işgücü üretmini düşürdüğü, enerji tasarrufu sağladığı ve seri imalat yaptığı için) üretim maliyetinde önemli bir düşüşe sebep olmuştur. Ancak, sağladığı tasarrufa rağmen, makine her gün 4 saat açlışması için gerekli mamülü üreten diğer birimler makinenin hızına erişememektedir.Bu durumda fabrika sahibi diğer servislerinde üretimini artırmak üzere tedbirler alacaklardır. Makinenin tüm gün çalışması için iş hacmini artıracaklardır. Firma iş hacminin bu şekilde artırılarak birim maliyetinin düşürülmesi bir içsel tasarruftur. İçsel ekonomiler, teknolojik ve nakdi nitelikte olabilir: Teknolojik içsel ekonomiler, üretimin ölçeği büyüdükçe, üretimin daha iyi organize edilmesinden ya da üretim yöntemlerinin iyileştirilmesinin birim başına sağladığı emek, malzeme ve teçhizat gereksinmelerinin azalmasından doğar.Yukarıdaki örnek bu türe uygundur. Nakdi içsel ekonomiler, üretim ölçeği büyüdükçe satın alınan girdi miktarlarındaki artışta sağlanabilen indirimlerle ilgilidir. Yukarıdaki örneği sürdürürsek, bu firmanın teneke alım miktarını artırması neticesinde teneke satıcısı firmanın satış fiyatında iskonto yapması nakdi bir içsel ekonomi örneğidir.
Dictionary of Economics

KAPALI EKONOMİ

(Dictionary of Economics) :
Dış ilişkilere bütünüyle kapalı, içeride üretilen bütün mal ve hizmetlerin yine içeride tüketildiği bir ekonomik yapı. Kapalı ekonomi kavramı ilk kez Alman iktisatçı Fichte tarafından kullanılmıştır (1800). En küçük kapalı ekonomi örneği Robinson Crusoe ile Cumanın canlandırdıkları sistemdir.Söz konusu romanda Crusoenun pazardan mal almaksızın ve satmaksızın, kendi ürettiğini kendi tüketerek ve ayrıca tüketmediğini tasarruf ederek kendi yaşamını nasıl sürdürdüğü anlatılmaktadır. Ortaçağdaki feodal sistem de kapalı ekonomiye örnek olarak gösterilir. Yabancı pazarlarla geniş ölçüde mübadele yapmayan ulusal ekonomiler için de kapalı ekonomi kavramı kullanılmaktadır. Örneğin 1854 yılına kadar Japonya, yakın dönemlere kadar Arnavutluk için kapalı ekonomi tanımlaması yapılmıştır.
Dictionary of Economics

KARMA EKONOMİ

(Dictionary of Economics) :
Kapitalist sistemde devletin yalnızca adalet, savunma gibi işleri üstlenmesi beklenir. Ancak 20. yüzyılda devletin alt yapı üretimini büyük ölçüde üstlendiği, üretim araçları ve tüketim malları üretimine katıldığı, ekonomiye yoğun ölçüde müdahale ettiği görüldü. Bu durumdaki ekonomilere karma ekonomi denmektedir. Günümüz kapitalizminde devlet tekrar eski sınırlarına çekilme eğilimindedir.
Dictionary of Economics

KARŞILIKLI EKONOMİK YARDIM KONSEYİ

(Dictionary of Economics) :
1949 yılında SSCB, Bulgaristan, Çekoslovakya, Macaristan, Polonya ve Romanya tarafından kurulmuş olan bir ekonomik bütünleşme örgütü. Kısa bir süre sonra D.Almanya ve Arnavutluk da örgüte katılmış, 1962de Arnavutluk kuruluştan ayrılmıştır. Sonraları Moğolistan, Küba ve Vietnamın da dahil olduğu COMECONdan D.Almanya 1990 yılında Batı Almanya ile birleşmesi sonucunda fiilen kopmuştur. Yugoslavya, Çin ve Kuzey Kore COMECONun gözlemci üyeleridir.COMECONun kuruluº amaci, merkezi planlama araciligi ile üye ülke ekonomilerinin birbirlerlerini tamamlayıcı yönde gelişmesi, sanayilerinin güçlendirilmesi ve topluluk olarak kendine yeterli bir duruma ulaşmasıdır. Ancak, 1985 yılında M.Gorbaçovun KP sekreterliğine seçilmesinden sonra Sovyetler Birliğinden baºlayarak diger Dogu Bloku ülkelerine de yayılan ekonomik reformlar, 1989 yılından sonra Doğu Blokunda yaºanan köklü siyasal degiºmeler bu örgütün amaçlarını ve faaliyetlerini de önemli ölçüde etkilemiştir. 1985ten itibaren ekonomik reformların koordinasyonu COMECONun temel faaliyet konularından biri olarak ortaya çıkarken, Ocak 1990da toplanan yüksek düzeyde bir komisyonda, COMECONun temel iºlevi radikal bir değişiklikle, üye ülkelerin katı merkezi plan ekonomisinden piyasa ekonomisine geçişini sağlamak olarak benimsenmiştir. Bu komisyonda ayrıca, üyeler arasındaki çok taraflı ticaret antlaşmaları yerine ikili antlaşmalara dönülmesi konusunda bir taslak hazırlanmıştır. 1988de AT ile COMECON arasında imzalanan karşılıklı birbirini tanıma antlaşması, COMECON üyesi ülkelerin ATye de üyelik yolunu açmıştır. Henüz bu üyelikler gerçekleşmemekle birlikte, görüşmeler devam etmektedir.