MÜD


Results for "MÜD"

Islamic Glossary

SEMÛD KAVMİ

(Islamic Glossary) :
Sâlih aleyhisselâmın peygamber olarak gönderildiği ve îmân etmedikleri için büyük birsayha (korkunç gürültü) ile helâk olan kavim.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Biz Semûd'a (nesebde) kardeşleri Sâlih'i resûl (peygamber) olarak gönderdik. (Hûdsûresi: 61)Hûd aleyhisselâmın peygamber olarak gönderildiği Âd kavmi, âsî olup, şiddetli rüzgârlahelâk edilince, îmân ettikleri için bu azâbdan kurtulan mü'minler kendilerine yeni yurtlarbulmak için çeşitli bölgelere dağıldılar. Bu büyük felâketten kurtulanla rdan birisi de Nûh'unaleyhisselâm oğlu Sâm'ın neslinden gelen Semûd idi. Semûd ve berâberindekiler, Şam ile Hicâzarasında bulunan Hicr mevkiinde yerleştiler. Daha sonra Semûd'un torunları bu beldedenayrılıp, Âd kavminin helâk edildiği yerlere göç ettiler. Buraları îmâr ettiler. BuradaçoğalanSemûd'un torunları önce bir kabîle, sonra da büyük bir kavim (topluluk) oldular.Dedeleri Semûd'a nisbetle Semûd kavmi denildiği rivâyet edilmektedir. Kur'ân-ı kerîmde"Eshâb-ül-Hicr" diye zikredilen bu kavim, Âd kavminin devâmı olması ve onun yerini almasısebebiyle Âd-ı sânî (ikinci Âd) diye de anılır. (Sa'lebî, Kisâî)Semûd kavmi, Âd kavmi gibi taşları yontup, dağları oyarak kayalara, tepelere saraylaryapıp, ovalara köşkler kurup, bağlar, bahçeler meydana getirdiler. Allahü teâlâ Âd kavmi gibibunlara da bol nîmetler ve çok uzun ömür verdi. Meskenlerinde her türl ü nîmetler içindeyüzüp, üç yüz sene ile bin sene arasında ömür sürdüler. Önceleri bu nîmetlere şükrederlerken,sonraları unutup terkederek, zevk ve sefâya düştüler. Üstelik kabîle reisleri başta olmak üzerezulüm ve haksızlığa dayalı çeteler kurup, karışıklıklar çıkardılar. İnsanları ifsât ettiler, bozdularve putlara tapmaya başladılar. Peygamberleri olan Sâlih aleyhisselâma inanmadılar. Sâlihaleyhisselâm, kendisine inanan 4000 kişi ile birlikte o beldeyi terk etti. Semûdluların yüzlerikana boyanmış gibi kırmızı oldu.Daha sonra simsiyah oldu. Allahü teâlâ, Cebrâil aleyhisselâma,Semûdluları bir sayha (korkunç gürültü) ile helâk etmesini emir buyurdu. Bir sabah vakti azâbsayhası Semûd kavmini yakalayıverdi. Sayhanın şiddetinden hepsinin ödleri patlıyarak helâkoldular. Helâk edilişleri, dillere destân oldu. (Nişâncızâde, Kisâî, Sa'lebî)
Islamic Glossary

TA'AMMÜDEN

(Islamic Glossary) :
Bilerek, isteyerek, önceden hazırlayarak yapma.Taammüden adam öldürmek, büyük günâhtır. Mü'mini taammüden öldüren kimse, kâfirolmaz. Mü'min olduğu için öldürürse veya öldürmek helâldir diyerek öldürürse kâfir olur.Îmânı gider. (İbn-i Âbidîn)
Islamic Glossary

TALMÛD

(Islamic Glossary) :
Yahûdîlerin Tevrât'tan sonra mukaddes kabûl ettikleri, sözlü emirlerin toplandığı Mişnâ veGamâra olmak üzere iki kısımdan meydana gelen kitap.Yahûdîlerin Tevrât'tan sonra mukaddes kitabları Talmûd'dur. Yahûdîlere göre; Mûsâaleyhisselâm Tûr-i Sînâ'da (Tûr dağında) Allahü teâlâdan işittiklerini Hârûn'a, Yûşa veEl-Ye'âzâr'a aleyhimüsselâm bildirmiş. Bunlar da sonra gelen peygamberlere ve ni hayetmukaddes Yehûda'ya bildirmişler, bu da mîlâdın ikinci asrında bunları kırk senede bir kitâbhâline getirmiş, bu kitâba Mişnâ denilmiştir.Mîlâdın üçüncü asrında Kudüs'te ve altıncı asrındaBâbil'de Mişnâ'ya birer şerh yazılmış, bu şerhlere Gamâra denilmiştir. İki Gamâra'dan biriniMişnâ ile bir kitab hâline getirip bu kitaba Talmûd demişlerdir. Kudüs Gamâra'sından geleneKudüs Talmûdu, Bâbil Gamâra'sından gelene Bâbil Talmûdu demişlerdir. (Necef Ali Tebrîzî)İsrâiloğulları kendi yazdıkları din kitabına uydular. Mûsâ aleyhisselâmın Tevrât'ınıterk ettiler" hadîs-i şerîfi, şimdi yahûdîlerin elinde bulunan Talmûd, Mişnâ ve Gamâra'nınMûsâ aleyhisselâmın kitabı olmadığını haber vermektedir. (Taberânî ve Rahmetullah Efendi)Bâbil Talmûdu, Kudüs Talmûdu'nun üç misli daha uzundur. Yahûdîler, Bâbil Talmûdu'nuKudüs Talmûdu'ndan daha üstün tutarlar. Her yahûdî, din eğitiminin üçte birini Tevrât, üçtebirini Mişnâ ve üçte birini de Talmûd'a ayırmak mecbûriyetindedir. Hahamla r, Talmûd'da, birkimse kötü bir şeye niyet etse onu yapmasa bile günahkâr olacağını bildirmişlerdir. Onlara görehahamların nehy (yasak) ettiği bir şeyi yapmaya niyet eden kişi necs, pis olur. Bu inançlarınkaynağı olan Talmûd'a müslümanlar Ebü'l-Encâs (Necâsetlerin babası) demiştir. Yahûdîler,Talmûd'a inanmayan ve onu kabûl etmeyeni yahûdî saymazlar. (M. Sıddîk Gümüş)Talmûd, müneccimliğin (yıldızlara bakarak geleceğe âit hüküm vermenin) insan hayâtınahükmeden bir ilim olduğunu bildirmektedir. Talmûd, sihr ve kehânetlerle doludur. (Ali binHasen)