ÇEK


Results for "ÇEK"

Dictionary of Economics

AÇIK ÇEK

(Dictionary of Economics) :
Açık çekin özelliği üzerine miktar yazılmaksızın keşide edilmiş olmasıdır. Bu durumda ödenecek miktar çeki tahsil edecek kimsenin takdirine bırakılmış olur. Ancak çizgili olmadığını belirtmek üzere Fransızcadaki Cheque ouvert anlamında adi çekler hakkında da bu terimin kullanıldığına rastlanmaktadır.(Ayrıca bk. Açığa İmza, Adi Çek, Çizgili Çek)
Dictionary of Economics

BLOKE ÇEK

(Dictionary of Economics) :
Keşidecisi tarafından ödemenin durdurulduğu çek. Ödemenin durdurulmasından anlaşmazlığın çözümüne kadar çok bloke edilir.
Dictionary of Economics

ÇEK

(Dictionary of Economics) :
Hazır bir karşılık üzerine çekilmiş kayıtsız şartsız bir ödeme emridir. Çeki imzalayana keşideci,tahsil edene lehdar, ödeyecek olana da muhatap denir. Karşılığı olmadan çek vermek kanunen yasaktır.Keşidecinin çek üzerine o günün tarihini koyması gerekir. Bu kanunen şarttır. Ancak Türkiyede tarafların rızasıyla vadeli çek kullanılmaktadır. Çekte lehdarın kim olduğu belirtilmemişse, buna hamiline yazılı çek denir. Çeki ödeyecek muhatap daima mali bir kurumdur. Türkiyede bu mali kurum bankalardan başkası olamaz.Çek para sayılmaz. Çünkü paranın ödeme aracı olma, değer ölçüsü olma ve değer depolama işlevlerinden yalnız birini, üstelik sınırlı ölçüde görebilir. Ancak çek kullanımı arttıkça, insanların para talebi azalır. Para arzı veri iken, para talebinin azalması da faizleri düşürme yönünde baskı yaratır. Ancak bunlar oldukça küçük çapta etkilerdir.
Dictionary of Economics

ÇİZGİLİ ÇEK

(Dictionary of Economics) :
Çekin önyüzüne birbirine paralel iki çizgi çekilirse, bunun adına çizgili çek denir. Bu çizgileri çeki düzenleyen ya da hamili çekebilir. Bu tür çekler, getirene nakit olarak ödenmez. Ancak üzerindeki miktar banka hesabına geçirilir, para bu hesaptan çekilebilir. Çizgili çekte amaç çalınma ya da kaybolma gibi hallerde çekin gerçek hamilinden başkasına ödenmesi ihtimalini ortadan kaldırmaktır.
Dictionary of Economics

GERÇEK ÜCRET İŞSİZLİĞİ

(Dictionary of Economics) :
Teoriye göre serbestçe işleyen emek piyasaları tam istihdamı sağlar. Çünkü eğer işsizlik varsa ücretler düşer, emek arzı kısılır, emek talebi çoğalır ve işsizlik ortadan kalkar. Görüldüğü gibi işsizliğin ortadan kalkmasını ücretlerin işsizlik karşısında gerilemesi, yani esnekliği sağlamaktadır, dolayısıyla eğer ücretler sertse, yani sendikaların varlığı gibi nedenlerle emek piyasanının gerektirdiği düzeye düşemiyorsa işsizlik giderilemez. Buna gerçek ücret işsizliği denir. Gerçek ücret işsizliğini ölçmek güçtür. Çünkü piyasayı temizleyecek ücret düzeyinin ne olduğunu bulmak pratik olarak imkansız gibidir. 1930ların işsizliğinin sebebi olarak da gerçek ücretlerin denge düzeyinin üzerinde olması gösterilmiş, ancak bu görüş o zamanlar taraftar toplayamamıştı. Çünkü hem sendikalaşma oranı hem de ücret düzeyi zaten düşük idi. Ancak 1970lerden sonra Avrupa ve ABDde yükselen işsizlik oranında gerçek ücret işsizliğinin hayli payı bulunduğu görüşü iktisatçılar arasında taraftar bulmaktadır. Çünkü günümüzde sendikalaşma oranı yüksektir, ayrıca gelişmiş ülkelerde gerçek ücretlerin satınalma gücünde epey yükselmiş bulunmaktadır.