BANK


Results for "BANK"

Dictionary of Economics

BANKA

(Dictionary of Economics) :
Para ticareti yapan şirket. Para alırken uyguladığı fiyat (faiz) ile satarken uyguladığı fiyat arasındaki fark kar kaynağını oluşturur. Modern bankacılık halktan toplanan paraların (mevduat) işletmelere kredi olarak verilmesi esasına dayanır. Böylece bankalar tasarrufların yatırımlara kanalize olmasını sağlayan önemli bir köprü oluştururlar. Bankacılık işinin temelini banka parası (kaydi para) oluşturur. Çok sayıda mevduat sahibinin bankaya bıraktığı ve toplamı büyük miktarlara ulaşan paraların hergün çekilen kısmı, bu toplamın küçük bir yüzdesini oluşturmaktadır. Bu nedenle bankalar kalan kısmı kredi isteyenlere verebilme imkanına kavuşur. Para ticareti ilk çağlardan beri yapılmakta olan bir iştir. Ancak ekonomide önem kazanmaya başlaması Ortaçağın sonunda, kapitalizmin yayılması ile birlikte olmuştur. İtalyada bankar adıyla para ticareti yapanları modern bankacılığın öncüleri saymak mümkündür. Bankacılıkta mevduat bankacılığının büyük ağırlık kazanması 20. yüzyılda olmuştur. Daha önceki dönemlerde büyük kitlelerin gelirleriyle ancak tüketimlerini karşılayabilmeleri tasarruf imkanlarını varlıklı kesimle sınırlıyordu. Ancak bu yüzyılda Avrupa ve ABDde baºta işçiler olmak üzere çalışan kesimlerin gelir düzeyinin yükselmesi bu insanların tasarruf yapabilmesini mümkün kılmış ve bu tasarruflarda bankalarda toplanmıştır. Böylece mevduat bankacılığı büyük bir gelişme göstermiş, bankaların şube sayılarında patlama düzeyinde artışlar ortaya çıkmıştır.
Dictionary of Economics

BANKA

(Dictionary of Economics) :
Sermaye, para, kredi, yatırım, hizmet sunma gibi alanlarda her türlü işlemi yapan kuruluştur. Günümüzde işlevleri çok çeşitli olan bankalar emisyon bankaları, ticaret bankaları, sanayi bankaları, ipotek bankaları, tarım bankaları gibi çeşitlidirler. Türkiye'deki başlıca banka türleri ise; özel yasayla kurulan bankalar, ulusal bankalar ve yabancı bankalardır.
Dictionary of Economics

BANKA AVANSI

(Dictionary of Economics) :
Tüccara açılan doğrudan kredilere verilen genel addır. Amacı kasa işlemlerinin sürdürülebilmesidir. Kısa vadeli bir kredidir. Karşılığında teminat istenebilir. O zaman gösterilen teminata göre, aksiyon ve obligasyon karşılığı avans, altın karşılığı avans, döküman karşılığı avans gibi adlar alır. Banka güvendiği müşterisine teminat aramaksızın kredi açarsa, buna açık kredi denir.
Dictionary of Economics

BANKA DIŞI FAİZ

(Dictionary of Economics) :
İki anlamda kullanılır. Birincisi, hazine bonolarına ilişkin kullanımdır. Hazine bonoları kısa vadelidir ve artırma usulü ile satılır. Bu bonoların alım satım koşulları para piyasasındaki kısa vadeli faiz oranını belirler. Bankalar birbirlerine açtıkları çok kısa vadeli kredilerde de aynı faizi uygulamaktadırlar.
Dictionary of Economics

BANKA FAİZİ

(Dictionary of Economics) :
Mevduata ve kredilere uygulanan faizdir. Banka faizi genellikle serbest rekabet koşulları altında oluşmaz. Çünkü ya devlet müdahale ederek banka faizine sınır koyar, ya da bankalar kendi aralarında anlaşarak kartel benzeri uygulamalar yaparlar. Merkez Bankasında reeskont işlemleri ve açık piyasa işlemleri ile faiz düzeyini etkiler.