BANK


Results for "BANK"

Dictionary of Economics

BANKABL

(Dictionary of Economics) :
Reeskont şartlarını taşıyan senet.
Dictionary of Economics

BANKACILIKTA KLİRİNG

(Dictionary of Economics) :
Takas da denir. Kliring işlerinin yapıldığı yere de takas odası denmektedir. Bankalar ellerindeki çekleri ayrı ayrı tahsil etmektense bir yerde toplanırlar ve bunları karşılıklı mahsup ederler. Böylece zaman, yer ve likidite tasarrufu sağlanmış olur.
Dictionary of Economics

BANKALAR BİRLİĞİ

(Dictionary of Economics) :
Bankalar kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç altı ay içerisinde bankacılık mesleğinin gelişmesini, bankalar arasında dayanışmanın sağlanmasını, haksız rekabetin önlenmesini temin etmek için kurulan birlik.
Dictionary of Economics

BANKALARARASI MEVZUAT

(Dictionary of Economics) :
Bankaların kendi aralarında gerçekleştirdikleri mevduata verilen addır. Diğer mevduattan ayırmak için bankalar mevduatı ayrı bir hesapta izlenir. Bankalar mevduatında T.C.Merkez Bankası, dahildeki bankalar, hariçteki bankalar, bankaların alacak durumuna geçen borçlu cari hesapları, bankaların dövize çevirilebilir TL hesapları bulunur. Bir bankanın kendi kendi şubeleri arasındaki mevduatı, bankalar mevduatına dahil edilemez.
Dictionary of Economics

BANKER

(Dictionary of Economics) :
Ortaçağda Lombardiyalı sarraflar pazar yerlerinde paraları tartar ve değiştirirlerdi. Bu işi yaparken bankta oturdukları için banker adını almışlardır. Zamanla kendilerine emanet edilen paraların bir kısmının sürekli atıl kaldığını gören bu sarraflar, paraların bir kısmını işletmeye başladılar. Banka kurumunun doğuşunun esası da bu olaydır. Bankerlerin bir kısmı büyük servetler edindiler. Avrupa tarihi muazzam servetlere ve siyasi nüfuza sahip ünlü bankerlerin hikayeleriyle doludur. Avrupada banker sözcüğü günümüzde mesleği bankacılık olanlar için kullanılmaktadır. Türkiyede ise banker, bankacılık dışında para alım satımıyla uğraşanlar için kullanılan bir kelimedir. 1980den önce bankerlik önemli bir meslek değildi. Bankerlik yapanların sayısı azdı, büyük kazançlar sağlama imkanı da yoktu. Ancak 1980den sonra gerek banka faizlerinin ve gerekse kredi faizlerinin yükselmesi, öte yandan yasaların bu işi yapacaklar için daha uygun hale getirilmesi banker sayısını artırdı. Büyük reklam kampanyalarıyla cazip teklifler vaat eden bankerler büyük mevduat topladılar. Ancak bir kısmının halkın güvenini istismar ederek dolandırıcılık yoluna başvurması, bir kısmının da topladığı parayı karlı fiyattan satamaması banker iflaslarını doğurdu. O yıllarda toplumun ilgisini üzerine toplayan bankerlik olayı birçok yönleriyle romanlara, filmlere konu oldu.