PİYASA


Results for "PİYASA"

Dictionary of Economics

AÇIK PİYASA İŞLEMLERİ

(Dictionary of Economics) :
Merkez bankaları hazine bonosu ya da diviz alım satımı yaparak piyasa işlemlerini yürütebilirler. Merkez Bankası, yatırımların yeterli bir düzeye ulaşmadığı, piyasada para darlığının olduğu ve işsizliğin yüksek düzeyde bulunduğu dönemlerde piyasayı canlandırmak amacı ile emisyon karşılığında menkul değer satın alır. Sermaye piyasasının gelişmekte olduğu ülkelrede Merkez Bankası Hazine bonoları alım ve satımı yaparak piyasadaki satınalma gücünü denetleyebilir.Hazine bonoları, The Economist dergisi editörü ve başyazarı Walter Bagehotun 1876 tarihindeki bir buluşudur.Hazine bonolarının edinim ve satışı, çoğu ülkelerde diğer menkul değerden daha kolay ve daha az masraflıdır. Merkez Bankasının Hazine bonosu satın alarak sağladığı emisyon piyasada efektif global talebin gelişmesini, faiz oranının düşmesini, mevduatın artmasını ve bankaların daha kolay kredi açmalarını sağlamaktadır.Açık piyasa işlemlerinin harcamaları canlandırması artan etkisini gelirler üzerinde hissettirecek bir işlemdir. Açık payisa işlemleri ile piyasanın canlandırılması amaçlandığında, bu kararın kamuoyuna duyurulmasında yarar vardır. Haberin yayılması psikolojik etkilerden de yararlanmak fırsatını hazırlayabilir.Merkez Bankası, enflasyonist ortamda piyasadaki para miktarını azaltmaya çalışır. Böylece piyasadaki satınalma gücü azalmış olur. Çıkar gruplarının baskı ve tepkilerinden korunmak için satınalma gücünün azaltılmasına yönelik önlemler sessizce yürütülmeye çalışılır. Merkez Bankasının, menkul değerler satarak dolaşımdaki para miktarını azaltması ve buna paralel olarak kredi hacminin daralması efektif global talebin ve mevduatların azalmasına, faiz oranlarının yükselmesine yol açacaktır. Satılan senetlerin miktarı piyasa likiditesini etkileyebilecek önemde ise enflasyonist baskının hafiflemesi az çok sağlanabilir.Türkiyede Merkez Bankasının uyguladığı açık piyasa işlemlerinde amaç piyasadik para miktarını (likiditeyi) düzenlemektedir. Bu amaçla Merkez Bankası, devlet iç borçlanma senetleri kullanarak reverse repo (geri alım vadıyle satış), doğrudan satış, repo (geri satış vadıyla alış) ve doğrudan alış yapabilmektedir. Piyasanın likit olduğu dönemlerde geri alım vadıyle satış, yada doğrudan satış, piyasanın sıkışık olduğu dönemlerde ise geri satış vadiyle alış ya da doğrudan alım yapılmaktadır.Merkez Bankrasının açık payisa işlemleri politikası hükümetin uyguladığı iktisat politikaları ile uyumlu bir biçimde oluşturulmaktadır. İşlemlerin yürütülmesi sırasında gerek dar anlamda para arzı (M1) gerek geniş anlamda para arzı (M2) büyüklüklerin tahminlerde sapmaları dikkate alınmaktadır.Merkez Bankasının yaptığı açık piyasa işlemleri ekonominin genel likidite düzeyinin ayarlanmasını sağlamakta ve başkalarının menkul değerler portföylerini rasyonel bir biçimde yönetimlerine katkıda bulunmaktadır.Merkez Bankasının, menkul değerler satrak dolaşımdaki para miktarını azaltması ve buna paralel olarak kredi hacminin daralması efektif global talebin ve mevduatların azalmasına, faiz oranlarının yükselmesine yol açacaktır. Satılan senetlerin miktarı piyasa likiditesini etkileyebilecek önemde ise enflasyonist baskının hafiflemesi az çok sağlanabilir. (Ayrıca bk. Enflasyon, Talep Enflasyonu, Deflasyon, Reflasyon, Kredi Enflasyonu, Likidite Tuzağı, Reeskont)
Dictionary of Economics

ALICI PİYASASI

(Dictionary of Economics) :
Piyasada çok sayıda üretici buna karşılık bir tüketicinin var olması durumu. Bu tür piyasada alıcı karını maksimuma çıkarabilir. (Ayrıca bk. Satıcı Piyasası)
Dictionary of Economics

BORSADA PRİMLİ PİYASA

(Dictionary of Economics) :
Alıcı primli piyasadan hisse senedi aldığı takdirde, bir prim ödeyerek taahhüdünü iptal edebilir. Sözgelimi ileride değerinin yükseleceğini umduğumuz bir hisse senedini primli piyasadan alırsanız, beklentinizin tutmaması ve hisse senetlerinin değer kaybetmesi halinde önceden kararlaştırılmış bir primi ödeyerek işlemi iptal edebilirsiniz. Böylece zararınız azalmış olur.
Dictionary of Economics

BORSAYA PARALEL PİYASA YA DA ÜÇÜNCÜ PİYASA

(Dictionary of Economics) :
Yeni bir piyasa örgütlenmesidir. 1961den sonra hisse senedi ve tahvillerde görülmüştür. Burada borsada kota edilmiş senetler, borsa rayici üzerinden alınır, satılır.
Dictionary of Economics

EMEK PİYASASI

(Dictionary of Economics) :
Emek gücünün alınıp satıldığı piyasa. Kapitalizmin ortaya çıkışındansonra tarımın itmesi sonucu kentlerde emek gücünden başka satacak bir şeyi olmayan insan yığınları oluştu. Bunlar işçi sınıfını meydana getirdiler. Bu süreç emek gücünün metalaşmasına neden oldu. Emek gücü, herhangi bir mal gibi alınıp satılan ve değeri arzına ve talebine göre değişen bir mala dönüştü. Böylece emek piyasaları ortaya çıktı. Bu piyasalar önceleri serbest rekabet piyasalarına benziyordu. GÜnümüzde ise işçi ve işveren sendikalarının kurulmasıyla daha çok bilateral monopola (iki yanlı tekel) benzemektedirler. Gerek iki tarafın sendikalarının varlığı ve gerekse devletlerin bu piyasalara ilişkin birçok yasal düzenlemesi (asgari ücret yasası gibi) ile yoğun müdahaleye tabi piyasalardır.