pro
proceed
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. to -e geçmek; -e gitmek; ilerlemek. 2. with -e devam etmek. 3. to -e başlamak: When I asked them to lower their voices they proceeded to speak even more loudly. Seslerini kısmalarını istediğim zaman daha da yüksek sesle konuşmaya başladılar. 4. from -den kaynaklanmak; -den ileri gelmek.
proceedings
(English - Turkish Dictionary) :
i., çoğ. 1. olan bitenler, olup bitenler. 2. tutanak, zabıt. 3. (resmi/hukuki) işlemler.
proceeds
(English - Turkish Dictionary) :
i., çoğ. gelir, hâsılat, kazanç.
process
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. yöntem, metot, yol: a production process bir üretim yöntemi. 2. süreç, proses: growth process büyüme süreci. 3. işlem; tretman: the steps in the production process üretim işlemindeki aşamalar. f. işlemden/işlemlerden geçirmek.
procession
(English - Turkish Dictionary) :
i. alay; dizi, sıra: funeral procession cenaze alayı.