pro
prodigious
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. çok büyük, kocaman. 2. şaşılacak, müthiş, fevkalade.
prodigy
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. dâhi, deha, harika: child prodigy dâhi çocuk, harika çocuk. musical prodigy müzik dehası. 2. harika, olağanüstü şey.
produce 1
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1.üretmek, yapmak. 2. (meyve/sebze) vermek. 3. hazırlamak, yapmak. 4. göstermek, ibraz etmek; çıkarıp göstermek, çıkarmak. 5. (oyunu) sahneye koymak. 6. (film) yapmak. 7. -e yol açmak; -i meydana getirmek, -e neden olmak. 8. (hayvan) doğurmak. 9. (faiz) getirmek.
produce 2
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. ürün. 2. zerzevat, sebze ve meyve; tarım ürünleri.
producer
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. üretici. 2. sin. yapımcı, prodüktör.