MED


Results for "MED"

Islamic Glossary

AHMEDİYYE

(Islamic Glossary) :
1. Evliyânın gözbebeği İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî hazretlerinin tasavvuftakiyolu. Bu yola Müceddidiyye-i Ahmediyye de denir.Ahmediyye yolunun büyüğü İmâm-ı Rabbânî hazretleri bir nasîhatlerinde şöyle buyurdu:Her şeye kalbi bağlamaktan kurtulmadıkça, Hak teâlâya bağlanılamaz.İnsana lâzım olan önce Ehl-i sünnete uygun inanmak, sonra Allahü teâlânın emir veyasaklarına uymak, sonra tasavvuf yolunda ilerlemek, ihlâsı elde etmektir.İhlâs ile yapılan bir iş, senelerle yapılan ibâdetlerin kazancını hâsıl eder.Dünyâya düşkün olanlar âhirette zarar görür.2. Hindistan'da Gulam Ahmed Kâdiyânî tarafından kurulan sapık bir yol. (Bkz. Kâdiyânîlik)
Islamic Glossary

İMÂM-I AHMED BİN HANBEL

(Islamic Glossary) :
Ehl-i sünnetin (Peygamber efendimiz ve arkadaşlarının yolunda olanların) amelde dört hakmezhebinden biri olan Hanbelî mezhebinin reîsi.Künyesi, Ebû Abdullah'tır. 780 (H. 164)'de Bağdâd'da doğdu. 855 (H. 241) senesinde birCumâ günü Bağdâd'da vefât etti. İlim öğrenmek için birçok İslâm beldesini dolaştı. Çok sayıdatalebe yetiştirdi.Ahmed bin Hanbel hiçbir zaman, insanların daldığı dünyâ işlerine dalmazdı. Ancak ilimdenbahis açılınca konuşurdu. (Ebû Dâvûd Sicistânî)Ahmed bin Hanbel, her hayrı kendisinde toplamıştı. Çok âlim gördüm, fakat ilimde, verâda(şüphelilerden kaçmada) ve zühdde (dünyâya rağbet etmemede) Ahmed bin Hanbel pekyüksek idi. (Menha bin Yahyâ)Ahmed bin Hanbel'in işi, hep âhiretle ilgili idi. Dünyâ menfaatleri ona yöneldi, fakat o kabûletmeyip geri çevirirdi. (Nadr bin Ali)
Islamic Glossary

Kutb-i Medâr

(Islamic Glossary) :
Âlemin nizâmı ile alâkalanan, bolluk-kıtlık, sağlık-hastalık, barış-savaş, rızık, yağmur vebenzeri olaylarla vazîfeli kılınan büyük zât. Kutb-ül-aktâb, Kutb-ül-ebdâl da denir.Kutb-i medâr, her zaman bulunur. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem zamânında davardı. Fakat bunlara inzivâ (insanlar arasına karışmamak) lâzımdır. Bunları herkes tanımaz.Hattâ bâzıları kendilerini bile bilmezler. (İmâm-ı Rabbânî)Kutb-i medâr, âlemde, dünyâda herşeyin var olması ve varlıkta durabilmesi için feyz(mânevî ilimlerin ve fâidelerin) gelmesine vâsıta olur. Herşeyin yaratılması rızıklarıngönderilmesi, dertlerin belâların giderilmesi, hastaların iyi olması bedenleri n âfiyette olması,kutb-i medârın feyzleri ile olur. Îmân sâhibi olmak, hidâyete kavuşmak, ibâdet yapabilmek,günahlara tövbe etmek ise kutb-i irşâd'ın feyzleri ile olur. Kutb-i ebdâl'in (medarın) herzamanda, her asırda bulunması lâzımdır. Âlemin ondan boş kalması mümkün değildir. Çünküâlemin nizâmı ona bağlı kılınmıştır. Eğer bu kutublardan biri giderse (ölürse), yerine başkasıtâyin edilir. İrşâd kutbu böyle değildir. Çünkü âlemin rüşd, hidâyet ve îmândan boş olduğuzamanlar olur. Peygamber efendimiz, zamânının irşâd kutbu idi. O zamanda kutb-i ebdâl ise,hazret-i Ömer ve Üveys-i Karnî idiler. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

MED

(Islamic Glossary) :
Uzatmak, çekmek, Kur'ânı kerîmde uzatan harflerden (elif, vav, yâ) biriyle kendilerindenönceki harfleri çekmek.Kur'ân-ı kerîm okurken yapılan hatâ dört şekilde olabilir. Birinci şekil, i'râbda hatâdır. Yâniharekelerde ve sükûnda(cezm, şedde de) olabilir. Meselâ şeddeyi hafif okur veya medleri kısaokur veya bunların aksini yapar. İkincisi, harflerde, üçüncüs ü kelimelerde ve cümlelerde olur.Dördüncü olarak vakf ve vasılda yâni durulacak veya geçilecek yerde olur. İlk üç şekilde mânâdeğişip, küfre sebeb olacak mânâ hâsıl olursa, namaz bozulur. Dördüncüde mânâ değişse denamaz bozulmaz. (Alâüddîn Haskefî)
Islamic Glossary

MEDENÎ

(Islamic Glossary) :
1. Topluluk hâlinde yardımlaşarak yaşayan, kibâr, nâzik, terbiyeli, görgülü kimse.İnsan medenî olarak yaratılmıştır. Hayvanlar medenî yaratılmadı. Şehirde birlikte yaşamağamecbûr değildirler. İnsan, nâzik zayıf yaratıldığı için, pişmemiş yemek yiyemez. Gıdâ elbise vebinânın hazırlanması lâzımdır. Yâni san'atlara ihtiyâcı vardır. Bunun için de araştırmak,düşünmek, tedkîk etmek (incelemek), tecrübe yapmak (denemek) ve çalışmak lâzımdır. Fen vesan'at, insanlığa yaratılış îcâbı lâzımdır. (Kınalızâde Ali Efendi)2. Medîne'de nâzil olan âyet-i kerîmeler ve sûreler.Kur'ân-ı kerîmdeki sûrelerin seksen yedisi Mekkî (Mekke'de nâzil oldu, indi), yirmi yedisiMedenî'dir. (Übeyd bin Ka'b)Kur'ân-ı kerîmdeki hudûd (cezâlar) ve mîrâs paylarını (ferâizi) bildiren sûrelerle, kafirlerlecihâda izin veren ve cihâd (muhârebe) hükümlerini bildiren ve münâfıklardan bahseden sûrelerMedenî'dir. (Zerkeşî)