İLTİZAM


Results for "İLTİZAM"

Ottoman - Turkish Dictionary

BİL-İLTİZAM

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bile bile. Bir şeyi doğru ve lüzumlu görüp taraftar olmakla.
Ottoman - Turkish Dictionary

İLTİZAM

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kendine lâzım kılma. İcrasına cehdettiği şeyi kendi üzerine vâcib kılma. Mülâzemet etme. Gerekli bulma. * Tarafgirlik etme, birinin tarafını tutma. * Onyedinci y.y. dan itibâren devlete gelir getiren kaynaklar, yavaş yavaş belirli bedel karşılığında şahıslara verilmeğe başlandı. Bu usulün adı iltizamdı. İltizamı üzerine alan kimseler, yani mültezimler; geliri devlete peşin olarak öderler, sonra bunu halktan tahsil ederlerdi. (Bak: Mültezim)(Dimağda merâtib var, birbiriyle mültebis, ahkâmları muhtelif. Evvel tahayyül olur, sonra tasavvur gelir.Sonra gelir taakkul, sonra tasdik ediyor sonra iz'an oluyor.Sonra gelir iltizam, sonra i'tikad gelir.i'tikadın başkadır, iltizamın başkadır. Her birinden çıkar bir hâlet: Salâbet i'tikaddan.Taassub iltizamdan, imtisal iz'andan, tasdikten iltizam, taakkulde bitaraf, bibehre tasavvurda. Tahayyülde safsata hasıl olur, mezcine eğer olmaz muktedir.Bâtıl şeyleri güzel tasvir etmek her demde.Sâfi olan zihinleri cerhdir, hem idlâli. S.)
Ottoman - Turkish Dictionary

İLTİZAMEN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İltizam yoluyla, iltizam suretiyle.
Ottoman - Turkish Dictionary

İLTİZAMİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bilerek yapılmış olan ve iltizama müteallik.