İŞVE
İŞVE
(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Cilve.
KİSVE
(Islamic Glossary) :
Giyecek. Nafaka vermekle vazîfeli kimsenin bakmakla mükellef bulunduğu kimselere te'minetmekle yükümlü olduğu giyecek.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:...Onların (annelerin) âdet olduğu şekli ile yiyeceği ve kisvesi; çocuk kendisinin olana(babaya) âittir. Kimse gücü yettiğinden fazlasıyla sorumlu tutulmaz. (Bekara sûresi: 233)Dînimizce nafaka; yiyecek, kisve ve oturacak yer demektir. Kitapların çoğunda, yalnızyiyecek mânâsına kullanılmak âdet olmuştur. Fakir olan zevcin, zengin olan zevcesine, ortahâllilere âdet olan nafaka vermesi lâzımdır. Fakir nafakası verip, aradak i farkı, zengin oluncaöder. (İbn-i Âbidîn)Kisve, senede iki gömlek ve iki himâr (baş örtüsü) ve iki milhâfedir. Milhâfe (ferâce veyamanto), kadının sokağa çıkarken giydiği bir şeydir. Bunların biri yazlık, biri kışlıktır. Şimdikisveye, iç donu, cübbe (kalın manto), yatak, yorgan da ilâve e tmek lâzımdır. Kış mevsiminde,gömlek yünden, manto ve himâr ipekten olur. Ayakkabı, mest sokağa çıkmak içinolduklarından, nafakaya dâhil edilmemiştir. Fakat zaman ve memleketin âdetine göre dâhiledilirler. Memleketin âdetine göre, kadına lâzım olan gıdâ, elbise ve ev eşyâsının hepsinafakaya dâhil olur. Zevcin bunları getirmesi lâzımdır. (İbn-i Nüceym)
Kisve-i Şerîfe
(Islamic Glossary) :
Resûlullah efendimizin medfûn bulundukları hücre-i seâdet üstündeki kubbe üzerine serilenörtü.Hücre-i seâdetin beş köşeli duvarları yapılırken üzerlerine bir de küçük kubbe yapılmıştı.Bu kubbeye, Kubbet-ün-nûr denir. Osmanlı pâdişâhlarının gönderdikleri kisve-i şerîfe bu kubbeüzerine örtülürdü. Kubbet-ün-nûr üzerine gelen, mescid-i seâdetin büyük yeşil kubbesineKubbet-ül-hadrâ denir. (Eyyûb Sabri Paşa)
alışveriş
(Turkish - English dictionary) :
1. business, trade, commerce; shopping. 2. dealings, relations. e çıkmak to go shopping. etmek 1. to shop. 2. /la/ to do business (with). i kesmek /la/ to stop having anything to do with (someone). i olmamak /la/ to avoid contact (with), not to have anything to do with.
İsveç
(Turkish - English dictionary) :
1. Sweden. 2. Swedish, of Sweden.