İMKÂN

Results for "İMKÂN"

Ottoman - Turkish Dictionary

İMKÂNAT

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Varlığı da yokluğu da mümkün olanlar. Ademle vücudu müsavi olanlar. Var olmasında başkasına muhtaç bulunan şeyler.
 Dictionary of Economics

ÜRETİM İMKANLARI EĞRİSİ

 (Dictionary of Economics) :
Bir üleknin, üretim faktörleri ve üretim teknoloji seviyesine göre, belirlenen ülkenin üretebileceği en yüksek mal ve hizmet miktarını gösteren eğridir.
Islamic Glossary

Teayyün-i İmkânî

 (Islamic Glossary) :
İnsanın hakîkati olan teayyün-i vücûbîsinin zılli yâni görüntüsü. Ehlullah (evliyâ) kendiyaratılışlarına, güçlerine göre tasavvuf mertebelerine kavuşmakta birbirlerinden çok ayrıdırlar.Evliyâ arasında Allahü teâlânın ismine kavuşanlar pek azdır. Ço ğu bu ismin teayyün-iimkânîsine kavuşmuştur. (İmâm-ı Gazâlî)
 Turkish - English dictionary

imkân

 (Turkish - English dictionary) :
1. possibility. 2. opportunity, chance. 3. phil. contingency. dahilinde 1. possible. 2. as far as possible. vermek /a/ to give (someone) an opportunity, give (someone) a chance, make something possible (for). /ı yok! It´s out of the question!/It´s impossible!/Impossible!/No way!
 Turkish - English dictionary

imkânsız

 (Turkish - English dictionary) :
impossible, not possible.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (142752k) Turkish - Germany Dict. çüş (91957k) Turkish - French Dict. açık (74260k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (64144k) Turkish - French Dict. ırmak (55337k) Turkish - French Dict. çatı (53183k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (52577k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (52083k) Turkish - French Dict. balık (51032k) Turkish - Germany Dict. hasır (47744k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (45288k) Turkish - Germany Dict. ılım (45247k)