ANET
DİYÂNET
(Islamic Glossary) :
Allahü teâlâ ile kul arasındaki dînî iş, ibâdet. (Bkz. Diyânât.)
EMÂNET
(Islamic Glossary) :
1. Emîn, güvenilir olmak. Peygamberlerde bulunması lâzım olan yedi sıfattan biri.Peygamberler emîndirler. Bir kimsenin malına ve canına hıyânet etmekten uzaktırlar. Aslâemânete hıyânet etmezler. Peygamber olmadan önce de böyledirler. Sevgili Peygamberimiz,kendisine peygamberlik bildirilmeden önce de, Muhammed-ül-emîn lakabı ile tanınıyordu.Allahü teâlâ, peygamberleri, hatâ ve günâhtan emin kılmıştır. (İmâm-ı Kastalânî)2. Fıkıh ilminde, güvenilen kimseye bırakılan mal.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:Emânetlerine ve verdikleri söze riâyet edenler, namazlarına devâm edenler, işte onlarFirdevs Cennet'ine vâris olacaklar ve orada ebedî olarak kalacaklardır. (Mü'minûn sûresi:8)Münâfıkın üç alâmeti vardır: Yalan söyler, emânete hıyânet eder ve sözünde durmaz.(Hadîs-i şerîf-Berîka)Allah yolunda savaşmak bütün günahları affettirir. Fakat emânete hıyâneti affettirmez.Emânete hıyânet eden kul, Allah yolunda ölse bile, kıyâmet günü yakalanır; "Emâneti sâhibinever" denir. O da bunu yerine getiremeyeceği için Cehennem'in derinlikl erine atılır. (İbn-iMes'ûd)
FETÂNET
(Islamic Glossary) :
Peygamberlerde bulunması lâzım olan sıfatlarından biri. Peygamberlerin; bütün insanların enakıllısı, en zekîsi ve en anlayışlısı olmaları.Peygamberler (aleyhimüsselâm) hakkında bilinmesi vâcib olan sıfatlar beştir. Sıdk(doğruluk), Emânet (güvenilirlik), Tebliğ (Allahü teâlâdan aldıkları emir ve yasakları insanlarabildirmek), İsmet (günahsızlık) ve Fetânet. (Kutbüddîn-i İznikî)Peygamberler güzel ahlâk sâhibidirler. Mâlâyânîden (fâidesiz iş ve sözden), insan tabiatınınnefret ettiği şeylerden uzaktırlar. İnsanlar arasında asîl olmayan soydan peygambergelmemiştir. Çünkü peygamberlerin soy zinciri, asîl ve temiz kimselerdir. Kaba, görgüsüz,aşağı tabîatlı, ahmak, geri zekâlı kimselerden peygamber gelmemiştir. Peygamberler çok akıllıve zekî olup, fetânet sâhibidirler. (Kâdızâde Ahmed bin Muhammed)
HIYÂNET
(Islamic Glossary) :
Hâinlik. Birine kendini emîn tanıttıktan sonra, o emniyeti bozacak iş yapmak; vefâsızlık,îtimâdı kötüye kullanmak, sözünde durmamak.Kibirden, hıyânetten ve borçtan temiz olarak ölen kimsenin gideceği yer Cennet'tir.( Hadîs-i şerîf-Mişkât)Allah'ım! Açlıktan sana sığınırım. Açlık ne kadar acıdır. Hıyânetten sana sığınırım.Hâinlik ne kötü şeydir. (Hadîs-i şerîf-Sünen-i Ebû Dâvûd)Ticârete hıyânet karışırsa bereket gider. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)Hıyânet haramdır. Münâfıklık (iki yüzlülük) alâmetidir. Hıyânetin zıddı emânettir, eminolmaktır. Mü'min, herkesin malını, canını emniyet ettiği kimsedir. Emânet ve hıyânet, maldaolduğu gibi, sözde de olur. (Muhammed Hâdimî)
İHÂNET
(Islamic Glossary) :
1. Hâinlik etmek, güveni kötüye kullanmak, sadâkat göstermemek.Siz emniyet içinde meclislerde oturursunuz. İhâneti yalnız altın ve gümüşte aramayın. Enbüyük ihânet, kendisine güvenilerek yanında konuşulan sözleri ilgili kimselere götürmektir.(Hasen-i Basrî)2. İsyân etmek, karşı gelmek.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Ey îmân edenler! Allahü teâlâya ve Peygamberine ihânet etmeyin. Sonra bile bilekendi emânetlerinize ihânet etmiş olursunuz. (Enfâl sûresi: 27)Hükümete ihânet edene, Allahü teâlâ ihânet eder. (Hadîs-i şerîf-Nebras)3. Küçük düşürmek, tahkîr etmek, hafife almak.Bid'at sâhibine ihânet edeni Allahü teâlâ kıyâmet gününün korkusundan korur.(Hadîs-i şerîf-Fetâvâl-Haremeyn)Fâsık (günâhkâr) kimse, âlim olsa da imâm yapılması mekrûh olur. Çünkü, İslâmiyeteuymakta gevşek davranır. Buna ihânet vâcip olur. (Tahtâvî)