Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
BORÇ
Results for "BORÇ"
borçlu
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
deyndar.
BORÇ
(Turkish - Turkish dictionary) :
is 1. Geri verilmek üzere alınmış şey, ödünç. 2. Bir kimseye karşı bir şeyi yerine getirme gerekliliği: Vatan borcu.
BORÇ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Geri verilmek niyetiyle ihtiyaç sahiplerine verilen para. Müslümanlıkta faizle borç vermek haramdır, günahtır. Borcunu ödiyemiyecek durumda onların borçlarını bağışlamak veya sonraya bırakmak sevaptır. Borcunu ödeyebilecek durumda olanlar da borçlarını zamanında ödemelidirler. Ödeyemiyecek olanlar da zamanından önce alacaklıya durumlarını bildirmelidir ki, o da işlerini ona göre ayarlasın. İslâm'da devletin vazifelerinden biri de borçlulara yardımcı olmaktır.
BORÇ
(Dictionary of Economics) :
Bir kişi ya da kuruluşun, başka kişi ya da kuruluşlara karşı ödeme yükümlülüğü altında bulunması hali. Ödeme yükümlülüğü, şartlara uygun olarak yerine getirilirse borç ortadan kalkar.
BORÇ İDARESİ
(Dictionary of Economics) :
Devlet borcunun alınması, ödenmesi ve bunlarla ilgili kararların tümüdür. Devlet borcu yalnızca devletin ödemelerinde sıkıştığı zaman başvurulan bir finansman yöntemi değildir. Devlet aldığı borcun miktarı ve ödeme biçimi ile ekonomide önemli etkiler yaratır. Sözgelimi, devlet açıklarını kapatmak için büyük miktarda borçlanırsa, özel kesimin yatırım fonu kaynaklarını küçültebilir. Dolayısıyla borç idaresi bir iktisat politikası aracı olarak görülmelidir.
««
«
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
thrips
xêlîvan
Kürbis
freeholder
SAHSAH
KÛRÂNE
doğurma
BİREBİR
barkaz
mütemadiyen
günlü
warfare
Keyword Searches
ılık (114519k)
çüş (79056k)
açık (64832k)
İNDÎ (53820k)
HÂDİS (45371k)
çatı (44606k)
balık (43965k)
hasır (39675k)
ırmak (37720k)
naşî (37495k)
necesen (35240k)
credit an amount to s.o.´s account (34100k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries