DERE


Results for "DERE"

Ottoman - Turkish Dictionary

ŞEHDERE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Üç ile altı yaş arasında hareket eden oğlan veya kız. * İsrafçı, müsrif. * Karnı büyük kimse.
Azerbaijani - Turkish Dictionary

dağ dereler uzunu

(Azerbaijani - Turkish Dictionary) :
dağlar dereler boyunca
Philosophical Dictionary

Derebeylik.

(Philosophical Dictionary) :
(Fr. Feodalite). Toprak köleliğine (serflik) dayanan toprak ağalığı düzeni... Tarıma elverişli toprakların çeşitli nedenlerle soyluların, din adamlarının ve savaşçı şeflerin ellerine geçmesinden doğmuş olan derebeylik, ilkel köleyi toprak köleliğine dönüştürmüştür. Bu düzenin üretim ilişkileri, emeğin veriminden köleye de bir pay ayırır. Köle, ilkel kölelikte olduğu gibi gene efendisine bağlı ve onun malı olmakla beraber, iş süresinin küçük bir parçasında kendisi için çalışmaktadır. Derebeylere çeşitli angarya ve vergilerle sımsıkı bağlı olarak azatlanmış da olabilir. Derebeylik düzeni, çeşitli ülkelerde çeşitli biçimlerde belirmiştir. Tarihsel maddeciliğe göre eski düzenlerden ayırıcı niteliği, ödenmiş emekle ödenmemiş emeğin zaman ya da mekân bakımından birbirlerinden ayrılarak açıklanmış olmasıdır. Çünkü toprak kölesi, ya efendisi için çalıştığı sürenin küçük bir parçasında ya da efendisi için çalıştığı toprağın küçük bir parçasında kendisi için çalışmaktadır. İlkel kölelikte, emeğin bu ödenmiş parçası bile ödenmemiş görünür. Çünkü ilkel kölenin bütün üretimi efendisinindir ve efendisi tarafından yedirilip giydirilir. bkz. Tarihsel Özdekçilik, Üretim Biçimi.
Psychology, Dictionary

Dereism

(Psychology, Dictionary) :
(Gerçek Dışı Düşünme) Gerçekle bağlantısı olmayan daha çok içsel arzu ve isteklerle yüklü bir düşünce şekli olup otistikdüşünce de denmektedir.
Dictionary of Economics

BİRİNCİ DERECEDE LİKİTİDE

(Dictionary of Economics) :
Derhal kullanılabilir satınalma gücüne denir. Çekle kullanılabilir hesaplar, seyahat çekleri ve kredi kartları bu gruba girer.