ENFLASYON
KAİME ENFLASYONU
(Dictionary of Economics) :
Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarında altın paraya çevrilebilir kağıt para olarak ortaya çıkan kaimenin, Abdülazizin tahta çıkmasıyla birlikte altın karşılığının olmamasına rağmen, miktarının önemli ölçülerde artırılması sonucu oluşan enflasyondur. Abdülaziz çağının devlet adamları, sadece mürekkep ve matbaa masrafıyla elde edilen bu kağıt paradan fazla miktarda bastırınca, halkın kaimeye olan güveni sarsılmış ve alış-verişlerde kullanılamaz hale gelmiştir. Dükkanların kapanmasına yol açan bu uygulama dışarıya borçlanılarak ortadan kaldırılmıştır.
KREDİ ENFLASYONU
(Dictionary of Economics) :
Bankalardaki toplam mevduat ve toplam kredi miktarının banknot emisyonunu aşması durumu. İlk olarak H.Withers ve W.Bagehot tarafından teşhis edilmiştir. Withers, Paranın Anlamı isimli kitabında, bankaların çekli ödeme sistemi ve kliring işlemleri sayesinde mevduata bağlı kalmaksızın kredi oluşturabileceklerini ileri sürmüştür. Mevduatı Kredi Oluşturur olarak da adlandırılan bu olay kısaca şöyle gerçekleşmektedir; bankalar açtıkları krediyi genellikle ilgiliye nakit olarak ödememekte, hesabına kaydetmektedir. Krediyi alan kişi, bunu çek keşide ederek kullanmakta, çekin lehdarı alacağını kendi bankasındaki hesabına geçirmektedir. Mevduatı bu şekilde çoğaltan banka, bir başka müşterisine kredi açma fırsatını elde etmektedir. Böylece vezneden para çıkmaksızın kayden zincirleme ödeme yapabilmekte, kredi hacmi genişledikçe mevduat hesapları kabarmaktadır. Mevduat kabardıkça, yeni kredi tahepleri karşılanabilmektedir. Böylece bütün ödemeler banka mekanizması içinde dışarı para sızmadan gerçekleştiği takdirde her mevduat artışı kendinden kat kat üstün kredi artışına yol açabilmektedir.
KRONİK ENFLASYON
(Dictionary of Economics) :
Kamu harcamalarının sürekli artması, gelirlerin üretimdeki artışla orantısız oluşu, sürekli bütçe açıkları, yatırım finansmanının sürekli emisyonla karşılaşması gibi nedenlere bağlı olarak fiyatlar genel düzeyinin sürekli artış göstermesi. Kronik enflasyon sürecinde para genellikle tasarruf aracı olma niteliğini önemli ölçüde kaybeder. Tasarruflar döviz, altın ve gayrimenkule doğru kayar. Ekonomide ciddi istikrarsızlıklara yol açan kronik enflasyon, sosyal yapıda da önemli tahribata neden olmaktadır.
MALİYET ENFLASYONU
(Dictionary of Economics) :
Enflasyon sürecinin başlangıcının, toplam talep harcamalarından bağımsız olarak üretim maliyetlernideki artışlara bağlanması. Ekonominin arz yönüyle ilgili olduğu için Arz Enflasyonu da denir. Bu tür enflasyonda sendikaların, firmaların veya hammadde üreticilerinin piyasayı kontrolleri altına alma istekleri ile hükümetin getirdiği yeni düzenlemeler ve yeni konulan vergilerin de etkileri vardır. Eğer piyasayı kontrol gücüne sahip bir firma, karını düşük buluyorsa, ürettiğ mal veya hizmet fiyatını yükseltebilir. Diğer taraftan sendikalar pazarlık gücüne sahipse, ücretleri diğer girdi sahipleri de girdi fiyatlarını yükseltebilir. Bu durumda fiyat yükselmeleri sonucu tüketicilere yasıyan yüksek bir maliyet ortaya çıkar. Artan fiyatlar karşısında tüketicilerin de gelir arttırma talepleri, tekrar ücret ve karların yükselmesine, bu da maliyetlerin bir kez daha artmasına neden olarak enflasyonu sürekli hale getirmektedir.
TALEP ENFLASYONU
(Dictionary of Economics) :
Toplam talebin ülkenin üretim kapasitesini aşması nedeniyle ortaya çıkan enflasyon. Diğer bir deyişle, talep enflasyonu, talepte meydana gelen artışı karşılamak üzere arzın yeterli derecede arttırılamaması sonucu, fiyatların yükselmesin yol açan bir süreçtir. Talep enflasyonu iktisadi kaynakların tam olarak istihdam edildiği (Tam istihdam durumu), yani arzın artık artırılmasının mümkün olmadığı ya da çeşitli darboğazlar nedeniyle (Enerji, döviz, işgücü yetersizliği vb.) tam istihdamdaymış gibi (Kısa dönemde arzı arttırmanın mümkün olmadığı durum) ekonomide üretimin arttırılamadığı dönemlerde ortaya çıkar. Ekonomide mal ve hizmet fiyatlarında meydana gelen artış, girdi fiyatlarına yansıyarak mal ve hizmet fiyatlarının daha da yükselmesine yol açabilmektedir.Türkiyede süre gelen enflasyonun talep enflasyonu olduğu savunulmakta ve bu amaçla talebi kısıcı önlemler alınmaktadır. Oysa bir görüşe göre asıl neden bu değildir. Monopol türünde firmaların bulunması neticesinde bu firmaların yetersiz talep neticesinde sattıkları ürünlerin fiyatı yükselmektedir. Buna ek olarak ithal mallarının dış dünya fiyatlarındaki artış nedeniyle girdi fiyatlarının yükselmesi ve yatırımcıların fazla riski sevmeyen nitelikte olmaları enflasyona neden olan diğer nedenler olarak gösterilmektedir.