EREK


Results for "EREK"

Islamic Glossary

BEREKET

(Islamic Glossary) :
1. Allahü teâlânın bol nîmet vermesi.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Böylece İbrâhim'i ve (kardeşi oğlu) Lût'u (Irak'daki Nemrûd'dan) kurtarıp, içindeâlemlere (ağaçlar, tatlı meyveler, ırmaklar vb. şeylerle veya pek çok peygamber çıkarmaksûretiyle) bereketler verdiğimiz arza (Şam diyârına) çıkardık. (Enbiyâ sûresi: 71)Bir kadın, Resûlullah'a hediye olarak bal göndermişti. Resûlullah efendimiz balı kabûl edipboş kabı geri gönderdi. Kab bal ile dolu olarak geri geldi. Kadın gelerek; "Yâ Resûlallah!Hediyemi niçin kabûl etmediniz. Acaba günahım nedir?" deyince, Resû lullah efendimiz;"Senin hediyeni kabûl ettik. Gördüğün bal, Allahü teâlânın hediyene verdiği berekettir"buyurdu. (Hadîs-i şerîf-Mir'ât-ı Kâinât)Senenin bereketi, bahârından belli olur. (İmâm-ı Rabbânî)2. Hayır, fayda.Şeytan her işinizde sizinle berâber bulunur. Hattâ yemekte bile. Birinizin lokmasıdüşerse, onu alıp tozunu temizleyip yesin. O lokmayı şeytanlara bırakmasın. Çünkübereketin hangi lokmada olduğu bilinmez. (Hadîs-i şerîf-Müslim)Ticârete hiyânet karışınca bereket gider. (Hadîs-i şerîf-Tergîb vet-Terhîb)Bir kimse Allahü teâlâ emr ettiği için çalışır, rızkını helâl yoldan ararsa, ezelde belli olanrızkına kavuşur. Bu rızık ona bereketli olur. (Seâdet-i Ebediyye)Az bir mal, bereketli olunca, çok kimsenin rahat etmesine, çok iyi işlerin yapılmasına vesîleolur. Bereketli olmayan çok mal vardır ki, sâhibinin dünyâda ve âhirette felâketine sebeb olur.O halde malın çok olması değil, bereketli olmasını istemelid ir. (İmâm-ı Gazâlî)3. Rahmet.Kur'ân-ı kerîm okunan eve bereket gelir. Melekler oraya toplanır. Şeytanlar oradan kaçar.(Ebû Hüreyre)Kur'ân-ı kerîm okunan eve bereket iner. Bu zaman yapılan duânın kabûl olması umulur.(Abdülhakîm-i Arvâsî)
Islamic Glossary

Ecîr-i Müşterek

(Islamic Glossary) :
Serbest işçi. Kirâlıyanından (işvereninden) başkasına çalışmaması şartı koşulmamış hamal,terzi, saatçi gibi işçi.Ecîr-i müşterek, ancak işini bitirince ücretini alır. Eşyâ, elinde emânet olup, helâk olursa(kullanılmayacak hâle gelirse) ödemez. Fakat helâk olmasına ecîr-i müşterek kendi sebebolursa, kast bulunmasa dahi öder. Doktor, dişçi, eczâcı fen hâricinde , yanlış iş yapıp hastazarar görürse öderler. (İbn-i Âbidîn)
Islamic Glossary

TERİKE (Tereke)

(Islamic Glossary) :
Ölenin geriye bıraktığı mal, mülk, eşyâ vs.Vefât eden kimsenin terekesinden sırasıyla şunlar yapılır:1) Techîz ve tekfîni (yıkama, kefenleme ve defn masrafları)2) Borçlarının ödenmesi (kul borçlarının ödenmesi).3) Vasiyetlerinin tenfîzi (kalan malının üçte biriyle dîne uygun vasiyetlerinin yerinegetirilmesi).4) Geriye kalan malın kendileri veya satılıp paraları mîrâsçılar arasında Allahü teâlânınbildirdiği şekilde dağıtılmasıdır. (Abdürreşîd Secâvendî, Muhammed Mevkûfâtî)
Plants Glossary

atkuyruğu (zemberekotu)

(Plants Glossary) :
Atkuyruğugillerden; kök sapı ömürlü olan, nemli yerlerde yetişen bir bitkidir.Faydası : İdrar tutukluğunu giderir. İdrarı artırır. Böbrek taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. İdrar torbasındaki iltihabı giderir. Kan işemeyi keser. Albümin miktarını düşürür. Zatülcenp ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Nikris ve romatizmanın şikayetlerini giderir. Tavsiye edilen miktardan fazla kullanılmamalıdır.
Turkish - English dictionary

bereket

(Turkish - English dictionary) :
,-ti 1. abundance, plenty; increase; fruitfulness. 2. blessing; divine gift. 3. fortunately, thank heaven. 4. prov. rain. boynuzu cornucopia, horn of plenty. i içinde. There´s not much, but it´s enough. ini gör. May it (i.e. the money paid to the merchant) benefit you! (said by a customer as a reply to the formula, Bereket versin! said by a merchant). ki/bereket versin ki Thank goodness .../Thank God ...: Bereket ki kafa kâğıdımı unutmadım. Thank goodness I didn´t forget my identity card. tanrıçası fertility goddess. versin! Enjoy it!/May you benefit from it! (said by a seller to a customer at the conclusion of a sale). versin see bereket ki.