FÎ
EFİN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Çürük ceviz. * Zayıf fikirli ahmak kimse.
EHEVATININ MA-Fİ'Z-ZAMİRLERİ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kardeşlerinin içinde gizli olan şeyler.
EHL-İ NEFİY
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Nefyedenler, aksini veya olmadığını iddia edenler.
EL-BUĞZU FİLLAH
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Allah için buğzetmek. Bütün şiddet, adavet ve düşmanlık Cenab-ı Hakk'ın (C.C.) rızası dairesindedir. İhlâsı kıracak, hissî hareketten sakınmaktır.(Cay-ı ibret bir hâdise: Bir vakit İmam-ı Ali (R.A.) bir kâfiri yere atmış. Kılıcını çekip keseceği zaman, o kâfir ona tükürmüş. O kâfiri bırakmış, kesmemiş. O kâfir ona demiş ki: - Neden beni kesmedin? Dedi:- Seni Allah için kesecektim. Fakat bana tükürdün, hiddete geldim, nefsimin hissesi karıştığı için ihlâsım zedelendi, onun için seni kesmedim. O kâfir ona dedi: "Beni çabuk kesmen için seni hiddete getirmekti. Madem dininiz bu derece safi ve hâlistir, o din haktır." dedi. M.)
ELFİRAK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ayrılma, ayrılık sözü.