GARAMET
GARAMET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Garâmât) Diyet ve borç gibi şeyleri ödeme. Resim, vergi.
GARAMETEN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Herkese eşit olarak, taksim ederek, paylaştırarak, hakkına göre.
GARÂMET
(Islamic Glossary) :
Borçlanılan şeyi ödeme. Bir çeşit vergi.Müslümanların, hıristiyanlara ve yahûdîlere yapmakla yükümlü oldukları muâmele şekli,bizzat Resûlullah efendimizin, bütün müslümanlara hitâben yazdırdığı şu mektûbda açıkçabildirilmiştir. Mektûbun tercümesinin bir kısmı şöyledir:Bu yazı, Abdullah oğlu Muhammed'in, bütün hıristiyanlara verdiği sözü bildirmek içinyazılmıştır... Müslüman olmayan herkes, benim himâyem (korumam) altındadır. Hıristiyanmanastırlarının (kiliselerinin) hiçbir tarafını yıkmayın. Bunların kiliselerinden mal alınıp,müslüman mescidleri için kullanılmasın. Ticâret yapmayan ve ancak ibâdet ile meşgûlolan kimselerden, her nerede olursa olsunlar, garâmet almayın... (Feridun Bey-Mecmûa-iMünşeât-üs-Salâtîn)