HAKİKÎ


Results for "HAKİKÎ"

Ottoman - Turkish Dictionary

RAZIK-I HAKİKİ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hakiki rızık veren. Hiç bir vasıtaya ihtiyacı olmadan en güzel nimetleri yaratan ve bütün rızıkları ancak kendisi veren Allah (C.C.)
Ottoman - Turkish Dictionary

SANİ'-İ HAKİKÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Doğrudan doğruya, hiç bir şeye muhtaç olmadan her şeyin aslını, esasını ve teferruatını yapan, yaratan. Allah (C.C.).
Islamic Glossary

Îmân-ı Hakîkî

(Islamic Glossary) :
Kalbe yerleşen, şüphe ve tereddüd karşısında hiç sarsılmayan îmân.Îmân-ı hakîkînin alâmeti, gevşeklik ve tembellik olmadan İslâmiyet'in emirlerini kolaycayapma ve yasaklarından kaçınma hâlinin hâsıl olmasıdır.Îmân-ı hakîkiye sâhib olan kimse, bütün âlem yâni dünyâdaki insanlar bir araya gelse,Allahü teâlâyı inkâr etseler, o, inkâr etmez ve kalbine aslâ şek ve şüphe gelmez. Onun îmânı,enbiyâ (peygamberler) îmânı gibidir. Böyle îmân, îmân-ı taklîdî ve îmâ n-ı istidlâlîden üstün vekıymetlidir. (Kutbüddîn-i İznîkî)Tasavvuf yolunda ilerlemekten, nefsi ve kalbi kötülüklerden ve kötü düşüncelerdentemizlemekten maksat; mânevî âfetleri (tehlikeleri) gidermek, kalbi mânevî hastalıklardankurtarmaktır. Bekara sûresindeki; " Kalblerinde hastalık vardır" meâlindeki dokuzuncu âyet-ikerîmede bildirilen hastalık tedâvî edilmedikçe îmân-ı hakîkî ele geçmez. Bu âfetler var ikenelde edilen îmân, îmânın sûretidir. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

İslâm-ı Hakîkî

(Islamic Glossary) :
Nefsin itminâna (Allahü teâlânın emirlerine itâate) kavuşmasından sonraki müslümanlık.Bir müslüman Allahü teâlânın ihsânı ile şerîatin (İslâmiyet'in) hakîkatine kavuşur, İslâm-ıhakîkî ile şereflenirse, peygamberlere tam uyar ve o büyüklere vâris olur. (İmâm-ı Rabbânî)Cümle âlem bir yere gelse ve Rabbini inkâr etse, İslâm-ı hakîkî sâhibi olan inkâr etmez vekalbine aslâ şek ve şüphe gelmez. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

Kalb-i Hakîkî

(Islamic Glossary) :
Yürek denilen et parçasında bulunan mânevî kuvvet.