HUŞ


Results for "HUŞ"

Islamic Glossary

FUHŞ (Fuhuş)

(Islamic Glossary) :
Çirkin söz. İş ve ayb şeyler. Çirkin olan işleri başkalarına açık kelimelerle anlatmak.Hayâ îmândandır, fuhuş söylemek cefâdandır. Îmân Cennet'e, cefâ Cehennem'egötürür. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)Fuhuş insanın lekesi, hayâ zînetidir. (Hadîs-i şerîf-Berîka)Fuhuş söyleyenlerin Cennet'e girmeleri haramdır. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Ebiddünyâ)On şey, son nefeste îmânsız gitmeğe sebeb olur: 1)Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarınıöğrenmemek, 2) Îmânını Ehl-i sünnet îtikâdına göre düzeltmemek, 3) Dünyâ malına, rütbesinedüşkün olmak, 4)İnsanlara, hayvanlara, kendine zulmetmek, eziyet et mek, 5)Allahü teâlâyaşükür ve iyilik edenlere teşekkür etmemek, 6)Îmânsız olmaktan korkmamak, 7)Beş vakitnamazı vaktinde kılmamak, 8)Fâiz alıp vermek, 9)Dînine bağlı müslümanları aşağı görmek.Bunlara gerici gibi sözler söylemek, 10)Fuhş sözleri, yazıları ve resimleri söylemek, yazmak,yapmak. (İmâm-ı Birgivî)Fuhuş sözleri, yazıları ve resimleri söylemek, yazmak ve yapmak son nefeste îmânsızgitmeye sebeb olur. (Hamza Efendi)Cimâ ve abdest bozmak gibi çirkin olan işleri başkalarına açık kelimelerle anlatmakfuhuştur, harama yakın mekrûhtur. Bunları söylemek hayâyı, utanmayı giderir. Edebli ve sâliholan, fuhuş söylemeye mecbûr olunca, açık mânâları başka olan kelimelerle anlatır. Meselâ,Kur'ân-ı kerîmde, cimâ için dokunmak anlamına gelen lems kelimesi buyurulmuştur.(Abdülganî Nablüsî)
Islamic Glossary

HUSÛF NAMAZI

(Islamic Glossary) :
Ay tutulduğunda kılınan namaz.Şüphesiz ki, güneş ile ay, Allah'ın âyet (işâret) lerindendir. Bunlar, hiçbir kimseninhayâtı veya ölümü için tutulmazlar. Siz bunları tutulmuş (Husûf etmiş) görürseniz, hementekbîr alın, Allah'a duâ edin, husûf namazı kılın ve sadaka verin. (Hadîs-i şerîf-Müslim)Husûf ve kusûf namazlarından sonra güneş ve ay meydana çıkıncaya kadar Allahü teâlâyayalvarıp yakarılır. (Seyyid Alizâde)
Islamic Glossary

HUSÛMET

(Islamic Glossary) :
1. Dâvâ açmak.Erkek vatyden (hanımına yaklaşmaktan, cimâ yapmaktan) âciz ise, Hanefîde kadın, nikâhıfesh (bozmak) için husûmet hakkına mâlik olur. (İmâm-ı Şa'rânî)2. Düşmanlık.Husûmet, kalb hastalıklarındandır. Uhud gazâsında (savaşında), Resûlullah efendimiz,mübârek yüzünü yaralıyan ve mübârek dişini kıranlara lânet (bedduâ= kötü duâ) etmedi,husûmet beslemedi: "Yâ Rabbî! Bunlara hidâyet et (doğru yola kavuştur); anlamıyorlar,bilmiyorlar" diye duâ etti. "Allahü teâlâ için affedeni (bağışlayanı), Allahü teâlâ yükseltir"buyurdu. (Muhammed Hâdimî)Kalbi dağıtan, hayâtın zevkini gideren, din mürüvvetini (güzelliğini, parlaklığını) alıpgötüren, mal husûsundaki husûmet gibi zararlı hiçbir şey yoktur. (İmâm-ı Gazâlî)Kalblerinde husûmet taşıyan insanların içi; altında ateş yanarak kaynayan tencereler gibidevamlı kaynar ve bu husûmet sebebiyle içlerinden ateş saçılır. (Hassân bin Sâbit)
Islamic Glossary

HÛŞ DER DEM

(Islamic Glossary) :
Nakşibendiyye yoluna âit on bir esastan biri. Her nefeste Allahü teâlâyı hatırlamak.Hûş der dem, düşüncelerle gönlün dağılmasını önler. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

HUŞÛ'

(Islamic Glossary) :
Tevâzû, alçak gönüllülük. Hakk'a boyun eğmek. Korku ve sevgiden meydana gelen edeblibir hal.Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:Îmân edenlerin, Allahü teâlâyı ve Hak'tan ineni (Kur'ân-ı kerîmi) zikr için, kalblerininhuşû' zamânı hâlâ gelmedi mi? Onlar, daha evvel kendilerine kitab verilip de üzerlerindenuzun zaman geçmiş, artık kalbleri kararmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu dinlerinden çıkmış fâsıklardı. (Hadîd sûresi: 16)Mü'minler herhâlde kurtulacaklardır. Onlar namazlarını huşû ile kılanlardır.(Mü'minûn sûresi: 1,2)Kalbi meşgûl eden, huşû'u gideren şeyler yanında, meselâ süslü şeyler karşısında, oyun veçalgı aletleri yanında ve arzû ettiği yemekler karşısında, namaz kılmak mekrûhtur. (İbn-iÂbidîn)Huzûr ve huşû' ile kılınan iki rek'at namaz, gâfil (Allahü teâlâyı unutmuş) bir kalb ileakşamdan sabaha kadar kılınan namazdan hayırlıdır. (Abdullah ibni Abbâs)Duânın edeblerinden biri de; duâ ederken, âciz olduğunu ifâde etmek, huzûr ve huşû'içindeAllah'tan korkarak ve kabûlünü umarak istediği şeyde devâm üzere olmaktır. (İmâm-ı Gazâlî)