MENKABE


Results for "MENKABE"

Ottoman - Turkish Dictionary

MENKAB (MENKABE)

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C: Menâkıb) Dağ arasında olan yol. * Dar yol. * Güzel hareket ve fiil. * Delik açılacak yer.
Ottoman - Turkish Dictionary

MENKABE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Meşhur kimselerin ahvâline dair hayat hikâyesi. Kıssa. Hikâye. Menkıbe.
Islamic Glossary

MENKIBE (Menkabe)

(Islamic Glossary) :
Bir zâtın güzel iş, söz ve hallerini, hayâtını konu edinen hikâye ve hâtıralar. Çoğulumenâkıbdır. (Bkz. Menâkıb)Ebû Bekr'in radıyallahü anh bir menkıbesinde şöyle anlatılır: Hazret-i Ebû Bekr birdefâsında şüpheli bir şey yemişti. Bunu anlayınca, hemen zorla istifrâ edip (kusup), mîdesiniboşalttı ve sonra şöyle duâ etti: "Allah'ım! Bilmeden yaptım. Çıkarabild iğim kadarını çıkardım.Beni bundan ve damarlarımda kalanlardan hesâba, sorguya çekme" diye yalvardı. (A. Şa'rânî)Osman radıyallahü anh hakkında bir menkıbe de şöyledir: Bir gün hazret-i Osman, kölesininkulağını biraz şiddetli çekmişti. Sonra bu yaptığına pişmân oldu. Kölesine; "Ben senin kulağınınasıl çekmişsem, sen de benim kulağımı öyle çek" buyurdu. Köleni n edebinden yapmakistemediğini görünce ısrâr etti. Aynısını yaptırıp, onunla helâllaştı. (Yûsuf Nebhânî)Hazret-i Ebû Bekr'in menkıbeleri, tevâzuu ve cömertliği dillerde destan olmuştur. 142hadîs-i şerîf bildirmiştir. Kur'ân-ı kerîmi toplayarak İslâmiyete en büyük hizmeti yapmıştır.Ensâb ilminde çok ileri olup eşi yok idi. (M. Sıddîk Gümüş)