MESHUR
TEMESHUR
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Temeshurât) Maskaralık yapma.
ZÎ-HASSA-İ MEŞHURE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Meşhur hususiyet sâhibi.
Haber-i Meşhûr
(Islamic Glossary) :
Başlangıçta râvîsi (rivâyet edeni, bildireni) sınırlı iken, sonraki devirlerde, daha çok kimsetarafından nakledilen haber, hadîs-i şerîf.Haber-i meşhûrun, hadîs-i şerîf olduğunu kabûl etmeyerek inkâr eden, bid'at sâhibi olur.(İbn-i Kudâme)
Hadîs-i Meşhûr
(Islamic Glossary) :
İlk zamanda bir kişi bildirmişken, ikinci asırda şöhret bulan, yâni bir kimsenin Resûl-iekremden, o kimseden de, çok kimselerin ve bunlardan dahî, başka kimselerin işittiği hadîs-işerîfler.Hadîs-i meşhûra inanmayan kâfir olur. (İbn-i Âbidîn)
MEŞHÛR HADÎS
(Islamic Glossary) :
İslâm'ın ilk asrında bir kişi bildirmişken, ikinci asırda şöhret bulan, yâni bir kimsenin Resûl-iekremden, o kimseden de, çok kimselerin ve bunlardan dahî, başka kimselerin işittiği hadîs-işerîfler. (Bkz. Hadîs)Meşhûr hadîse inanmayanın îmânı kalmaz, müslümanlıktan çıkar. (İbn-i Âbidîn)