NİYAZ
NİYAZİ-İ MISRÎ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Mi: 1618 - 1694) Malatya'nın Soğanlı köyünde doğdu. Şâir ve tasavvufçu olup Halvetî tarikatının Niyaziye veya Mısriye şubesini kurmuştur. Mısır'da Câmi-ül-Ezher'de tahsil gördü. 1646'da İstanbul'a döndü ve Sokollu Mehmed Paşa Medresesinde irşada başladı. Eserlerinden bazıları şunlardır: Risale-i Hasaneyn, Mevâid-ül İrfan ve Avâid-ül İhsan, Hidayet-ül İhvan, Mektubat gibi eserleri ve bir de şiirlerini cami' divanı vardır.
NİYAZKÂR
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Yalvarıp yakaran. Dua eden. İhtiyacı olan.
NİYAZKÂRÂNE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yalvararak, niyaz ederek. * Muhtaç olarak, muhtaçlıkla.
NİYAZMEND
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Niyazmendân) f. İhtiyacı olan, muhtaç. * Yalvaran, yakaran, niyaz eden.
NİYÂZ
(Islamic Glossary) :
Yalvarma, yakarma, dilekte bulunma, isteme.Bütün hamd ve senâlar Allahü teâlâya mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yardım dilerim.O'ndan af niyâz eder, O'na inanırım, O'na güvenirim. Hidâyeti Allahü teâlâdan bekler; sapıklık,düşüklük, şüphe ve basîretsizlikten O'na sığınırım. Allahü teâlânın istikâmet (doğruluk) nasîbettiği kimse, dosdoğru yol alır. O'nun saptırdığı kimse ise, ne bir dost ne de bir rehberbulabilir... (Hazret-i Ebû Bekr)