Person

Results for "Person"

English - Turkish Dictionary

personally

 (English - Turkish Dictionary) :
z. 1. şahsen, bizzat. 2. kendine gelince.
 English - Turkish Dictionary

personify

 (English - Turkish Dictionary) :
f. 1. (somut bir şeyin) ta kendisi olmak, canlı bir örneği olmak: He personifies courage. O cesaretin ta kendisi. 2. edeb. -i kişileştirmek.
English - Turkish Dictionary

personnel

 (English - Turkish Dictionary) :
i. personel, kadro.
 English - Turkish Dictionary

pit one person/thing against another person/thing

 (English - Turkish Dictionary) :
1. iki kişiyi/şeyi karşı karşıya getirip dövüştürmek/yarıştırmak. 2. (iki şey) birbiriyle yarışmak/boy ölçüşmek: Zeki´s pitted his brains against Yavuz´s brawn. Zeki´nin zekâsıyla Yavuz´un kuvvetli cüssesi çarpışıyor.
 English - Turkish Dictionary

shuffle one person/thing in among/with others

 (English - Turkish Dictionary) :
birini/bir şeyi başkalarına katmak.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (178085k) Turkish - Germany Dict. çüş (94792k) Turkish - French Dict. açık (77757k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (69947k) Turkish - French Dict. ırmak (67015k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55592k) Turkish - French Dict. çatı (55522k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54642k) Turkish - French Dict. balık (52811k) Turkish - Germany Dict. ılım (51118k) Turkish - Germany Dict. hasır (50963k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50607k)