SIDDÎK


Results for "SIDDÎK"

Ottoman - Turkish Dictionary

SIDDÎKİYET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Sadâkat ve doğrulukta en ileri oluş. Çok sâdık olma hâli. Velilik mertebesinin nihâyeti. Peygamberlik mertebesinin bidâyeti olan makam. * Aşere-i Mübeşşere'nin birincisi ve ilk halife olan Hz. Ebubekir'in (R.A.) nâmı ve sıfatıdır. * Çok doğru olup, hiç yalan söylememek.
Islamic Glossary

SIDDÎK

(Islamic Glossary) :
1. Pek doğru, hiçbir zaman yalan söylemeyen, işinde ve sözünde doğru olan.Doğru sözlü olmak iyiliğe götürür. İyilik Cennet'e götürür. Kişi doğru söyleye söyleyeAllahü teâlânın katında sıddîk olarak yazılır. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)Doğru olan tüccar kıyâmette sıddîklarla ve şehîdlerle berâber olacaktır. (Hadîs-işerîf-Rıyâd-ün-Nâsihîn)Aralarında şu dört kimseden biri bulunan topluluk helâk olmaz: İmâm, velî, sıddîk ve üstâd.( Ebü'l-Hasan)Sıddîklar, harama sebeb olmak korkusu bulunmayan hallerden de sakınır. Bunları meydanagetiren sebeblerden birine haram karışmış olmasından çekinirler. ( İmâm-ı Gazâlî)2. Hazret-i Ebû Bekr'in lakabı.Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, mîrâcdan döndükten sonra, sabahleyinKâbe'nin yanına gidip mîrâcını anlatmıştı. Bunu işiten kâfirler alay ettiler. Müslüman olmayaniyeti olanlar da vazgeçti. Mîrâcı duyan Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallahü anh, Resûlullah'ın yanınageldi. Büyük kalabalık arasında, yüksek sesle; "Yâ Resûlallah! Mîrâcınız mübârek olsun!Allahü teâlâya sonsuz şükürler ederim ki, bizleri, senin gibi büyük Peygambere, hizmetçiyapmakla şereflendirdi. Parlayan yüzünü görmekle, kalbleri alan, rûhları çeken tatlı sözleriniişitmekle nîmetlendirdi. Yâ Resûlallah sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem! Senin her sözündoğrudur. İnandım. Canım sana fedâ olsun!" dedi. Ebû Bekr'in sözleri, kâfirleri şaşırttı.Diyecek şey bulamayıp dağıldılar. Şübheye düşen, îmânı zaîf birkaç kişinin de kalbine kuvvetverdi. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem o gün Ebû Bekr'e; "Sıddîk" dedi. Bu adı almakla,bir kat daha yükseldi. (Ahmed Cevdet Paşa, M. Sıddîk Gümüş)