TABİÎ


Results for "TABİÎ"

Islamic Glossary

TEBE-İ TÂBİÎN

(Islamic Glossary) :
Peygamber efendimizin Eshâbını gören ve sohbetinde bulunmakla Tâbiîn denen büyüklerigörmekle şereflenenler. (Bkz. Tâbiîn)Eshâb-ı kirâm, Tâbiîn ve Tebe-i tâbiînin toplam zamânı yaklaşık iki yüz yıldır. Bu devir,Resûlullah efendimiz tarafından övülmüştür. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)Namazın, husûsî hareketleri yapmak ve husûsî şeyler okumak olduğu, Peygamberefendimiz tarafından bildirilmiş, kendisi de böyle kılmıştır. Eshâb-ı kirâmın Tâbiîn'e, onların daTebe-i tâbiîne bildirdikleri bu husûslar her asırda bulunan İslâm âlimleri tarafından bizlerekadar gelmiştir. (İmâm-ı Rabbânî)Tebe-i tâbiînden olan ve zamânında, Kûfe'nin en çok ibâdet edeni diye tanınan Muhammedbin Nadr el-Hârisî buyurdu ki: "İlmin evveli sükûttur. Sonra onunla uğraşmaktır. Sonraezberlemek, sonra onunla amel etmek, sonra da başkalarına öğretmektir."Tebe-i tâbiînin büyüklerinden Süfyân bin Uyeyne hazretleri buyurdu ki: "Allahü teâlâyıseven, Allahü teâlânın sevdiklerini de sever. Allahü teâlânın sevdiklerini seven, cenâb-ı Hakk'ınrızâsı için sever."
Tourism Glossary

Tabii Sit

(Tourism Glossary) :
Korunması gerekli doğal güzellik ve gariplikleri ile doğal ve jeolojik olayların meydana getirdiği güzel görünüşlere asırlık ağaç ve koruluklara verilen ad.
Turkish - English dictionary

gayritabii

(Turkish - English dictionary) :
1. unnatural. 2. unnaturally.
Turkish - English dictionary

sevkıtabii

(Turkish - English dictionary) :
instinct.
Turkish - English dictionary

tabii

(Turkish - English dictionary) :
1. natural, pertaining to nature. 2. natural, unaffected. 3. habitual, customary. 4. pure, unadulterated. 5. naturally, of course. afet natural disaster. borçlar law natural obligations. senatör senator who holds a life appointment in a senate.