VEKÂLET


Results for "VEKÂLET"

Ottoman - Turkish Dictionary

VEKÂLETPENÂH

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Padişahın vekili olan, sadrâzam. Başvekil. Başbakan.
Dictionary of Economics

VEKALETNAME

(Dictionary of Economics) :
Bir kişiye başka bir kişi adına hareket etme yetkisini veren belgedir. Vekaletname, oy kullanma hakkını da tanımaktadır.
Dream Dictionary of Phrase

VEKALET

(Dream Dictionary of Phrase) :
vekil olduğunu görmek üzerine borç ve sorumluluk almaya, Vekalet bazen başkasının varlığı üzerinde yaptırımda bulunmaya yahut zenginliğe, Sağlıklı kimsenin vekil olması hastalanmaya, hastanın vekil olması vefat etmesine, Bir göreve istekli ve bu işe ehill olan kimsenin birine vekil olduğunu görmesi, arzu ettiği görevi elde etmesine; Birine vekalet vermek emekliye ayrılmaya, isitirahate çekilmeye ya da yolculuğa çıkmaya; Vekil olmak bazen iyilerin yahut bid'at ehli kimselerin yolundan gitmeye, Vekil olan birini görmek günah kazanan kimseye delalet eder.
Islamic Glossary

VEKÂLET

(Islamic Glossary) :
Bir kimsenin, bir veya birçok işi yapmak için, başkasını kendi yerine koyması yâni başkasınaiş havâlesi. Vekil edene sâhib veya müvekkil, vekâlet verilip yerine geçirilene vekîl denir. (Bkz.Vekîl)Vekâlet, îcâb ve kabûl ile olur. Yâni müvekkilin seni vekil yaptım ve vekilin de kabul ettimsözleri ve yazıları ile olur. (Ali Haydar Efendi)
Turkish - English dictionary

başvekâlet

(Turkish - English dictionary) :
,-ti see başbakanlık.