ano

Results for "ano"

parlay one thing into another
(English - Turkish Dictionary) :
bir şeyi başka bir şeye dönüştürmek: She parlayed that idea into a fortune. O fikirden bir servet yarattı.

piano 1
(English - Turkish Dictionary) :
i. piyano (çalgı).

piano 2
(English - Turkish Dictionary) :
s., z., müz. piano, hafif (sesle).

pianoforte
(English - Turkish Dictionary) :
i. piyano.

pit one person/thing against another person/thing
(English - Turkish Dictionary) :
1. iki kişiyi/şeyi karşı karşıya getirip dövüştürmek/yarıştırmak. 2. (iki şey) birbiriyle yarışmak/boy ölçüşmek: Zeki´s pitted his brains against Yavuz´s brawn. Zeki´nin zekâsıyla Yavuz´un kuvvetli cüssesi çarpışıyor.

««
«
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
»
»»

Last Searched Words

Ottoman - Turkish Dict.

Ecological Terms Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Economy Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

try s.o.´s patience

Turkish - French Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

Turkish - French Dict.

ırmak

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (144967k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (92188k)

Turkish - French Dict.

açık (74795k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (64892k)

Turkish - French Dict.

ırmak (55834k)

Turkish - French Dict.

çatı (53488k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (53046k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (52254k)

Turkish - French Dict.

balık (51223k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (48038k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (45675k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (45651k)