banc


Results for "banc"

Sociological Dictionary

YABANCILAŞMA [İng. Alienation]:

(Sociological Dictionary) :
İlk defa F. Hegel tarafından kullanılan yabancılama kavramı ile Tanrı'nın insana yabancılaştığı ortaya konmaktadır. Yabancılaşma, fizikî anlamda insanın varoluşu ile ruhî anlamdaki varlığı arasındaki mesafeye dayanmaktadır. Hegel gibi Feuerbach da Tanrı fikrinden hareket ederek Hegel'in görüşlerine yaklaşmaktadır.Hegel'in ve Feuerbach'ın görüşlerinden farlı olarak K. Marx, emeğin yabancılaşması üzerinde durmaktadır. Emeğin üretimde oranı arttığı oranda, emek üretim süreciyle yabancılamakta ve kapitalist sistemde işçilerin ürettikleri değerler, işçiye düşman hale gelmektedir. Emeğin kendi insanî özne dönebilmesi şarttır. Emeğin ürettiği mallar, bizzat üretene yabancılaşmaktadır.K. Marx'dan farklı olarak Erich Fromm, insanın özünden uzaklaşması ve ruhî unsurun zayıflaması üzerinde durmaktadır. İnsan, insanın varoluşunun gerçek anlamı olan beşerî değerin dışına taşan bir egoizme sürüklenmektedir.Sabri Ülgener'e göre, yabancılama, emeğin sermaya ve topraktan koparılıp, aralarına aşılmaz setler koymakla yaratılmakta ve bir değişmez alınyazısı halinde süreceği zannedilmektedir. (Ülgener, S. F., 1978)Sanayileşmenin ve dolayısıyla makineleşmenin ilk dönemlerinde görülen yabancılaşma, sanayi toplumlarının istikrara kavuşması,boş zaman faaliyeti, çaışma hayatının düzenlenmesi, siyasî katılmanın yanısıra yönetime katılma örnekleriyle hafiflemiştir. Sanayi toplumlarında yabancılaşmanın, sınıf şuurunu daha da kesinleştirererk, sınıf kavgalarını şiddetlendireceği varsayımı teorik bir yaklaşımdan öteye geçememiştir.Nitekim, R. Blauner, "Alienation and Freedom" adlı eserinde ileri sanayi toplumunun kazandığı istikrar ve yeni dengeler, K. Marx'ın ileri sürdüğünün aksine yabancılaşmayı arttırmamış; ama onun olumsuz etkilerini azaltabilmiştir. (Bkz. İleri Sanayi Toplumu, Blauner, R., 1964)E. Durkheim'e göre, yabancılama ve anomi ibölümünün tabiî yönünden saptığı ve dayanışmadan uzaklaşıldığı vakit ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, işbölümünün anormal şekilleri görülmektedir. (Bkz. Anomi) E. Durkheim, somut bir yaklaşımla ve gerçekçi olarak, sadece çaıma hayatında değil; ama toplum seviyesinde yabancılaşmaya değinir. Moral değerlerin ve dayanışmanın zayıflamasi ile yabancılaşma şiddetlenmektedir. (Durkheim, E., 1964) E. Durkheim'in işaret ettiği gerçek birçok sosyolog tarafından da kabul görmekte, artık literatre yabancılaşmalar girmektedir. Nitekim, toplumun genelindeki moral çöküntü, müesseselerin fonksiyonalarını yitirmesi, frdin çevrenin tesiriyle kendini güçsz hissetmesi, sosyal tecrit (yalnızlama) bu konuda bazı örneklerdir. (Anderson, C. C. and Seeman, M., 1983)Günümüzün sanayi toplumlarında görülen yabancılaşma; faydacı, maddeci ve ferçi değerlerin doğrduğu gerginliklerden ve moral tatminsizlikten kaynaklanır hale gelmektedir. Yabancılaşma süreci, insanı sadece ürittii mal ve hizmet dolayısıyla farkeden, hatırlayan, onu üretim sürecinde yeralan bir üretim aracı gibi gören maddeci yaklaımlardan uzaklaşıldığı oranda, yabancılaşma ve diğer sosyal hastalıklardan korunulabilir.Ayrıca, halk-aydın ikililiğinin doğurduğu yabancılaşmaya Z. Gökalp temas etmektedir. (Bkz. Z. Gökalp ve Kültür)
Dictionary of Economics

BANCOR

(Dictionary of Economics) :
İkinci Dünya Savaşından sonra Bretton Woodsta toplanan ünlü konferansta yeni dünya iktisadi düzenin esasları belirlendi. Bu konferansta sunulan iki plandan birini Keynes hazırladı. Bu planda yer alan unsurlardan biri de uluslararası bir paranın yaratılması idi. Reddedilen bu öneride, söz konusu paraya Bancor adı verilmişti.
Dictionary of Economics

HACI ÖMER SABANCI HOLDİNG

(Dictionary of Economics) :
Türkiyenin en büyük özel sermaye gruplarından biri olan holding Hacı Ömer Sabancının kurduğu şirketlerin bir araya getirilmesiyle kurulmuştur. Hacı Ömer Sabancı Adanada bir süre iºçilik yaptiktan sonra pamuk ticaretine başladı. 1930lu yıllarda sağladığı sermaye birikimi ile 1943te YAĞSA, 1946da MARSA adlı bitkisel yağ fabrikalarını kurdu. Daha sonra bir grup Çukurovalı işadamı ile birlikte Adanada Akbankın kuruluşunu gerçekleştirdi. 1950li yıllarda değişik alanlarda faaliyet gösteren birçok şirketin kuruluşunu gerçekleştiren Hacı Ömer Sabancının bu atılımları ölümünden sonra oğulları tarafından Hacı ömer Sabancı Holding adı altında birleştirildi. 1967 Sabancı topluluğunun holding biçiminde yeniden örgütlenmesi ve Akbankın hızla büyümesine koşut olarak yeni sanayi alanlarındaki yatırımlar birbirini izledi. 1968de sentetik elyaf alanında SASA, 1969da kağıt alanında OLMUKSA, plastik alanında PLASSA kuruldu. Daha sonra 1973te KORDSA ve LASSAnın kuruluşu gerçekleştirildi. 1974te holding merkezi İstanbula taşındı. Bunu izleyen dönemde Sabancı Holding otomobilden ilaca, pazarlamadan dış ticarete, çimentodan maden suyuna kadar pek çok alanda yatırımlar gerçekleştirdi. Holding, cirosu devlet bütçesinin dörtte birine ulaşan dev bir topluluğa dönüştü. ABDde yayınlanan Fortuna dergisininsıralamasında dünyanın en büyük 200 şirketi arasında yer alan holdingin en büyük mali kuruluşu olan Akbank da yine dünyanın ilk 500 bankası arasında. 1990 yılı başlarında topluluğun, sanayide 33, ticaret kesiminde 16, bankacılıkta 3, sigortacılıkta 4, turizmde 2, tarımda 5 şirketi faaliyet sürdürmektedir. Yaklaşık 30 bin işçi çalıştıran topluluk Türkiyede oto lastiği piyasasının % 40ını, çimento sektörünün % 13ünü elinde tutarken tekstilde Türkiyenin en büyük tesislerine sahiptir.
Dictionary of Economics

YABANCI SERMAYE

(Dictionary of Economics) :
Bir ülkedeki mevcut sermaye stokuna başka bir ülkenin sahipliğindeki ilave sermaye katkısı. Bir ükledeki yabancı sermaye, özel dolaysız yabancı sermaye yaptırımları ile portföy yatırımlarından oluşur. Portföy yatırımları, tasarruf sahiplerinin bir faiz veya dividant geliri elde etmek için uluslararası sermaye piyasalarından menkul değerler satın almalarını ifade eder. Özel dolaysız yabancı sermaye yaptırımları ise, bir ülkeden diğerine transfer edilen sermeyanin, o ülkede yatırıma dönüşmesidir. Bu tür yatırımlar, bir firmanın yabancı ülkede şube açması, mevcut bir yerli firmayı satın alarak veya sermayesini artırarak kendisine bağlı bir şirket kurması şeklinde gerçekleşebilir. Yabancı sermayenin ülkeye her zaman döviz şeklinde girmesi gerekmze. Bunun yanında makina ve donatım şeklinde gelebileceği gibi, lisans, patent, teknik bilgi gibi fikri haklar ve hizmetler şeklinde de gelebilir. Ayrıca, yabancı sermaye işletmelerinin kararları oto finansman yoluyla yeniden yatırıma yönelmeleri de, dolaysız yabancı sermaye yatırımı olarak kabul edilir.Türkiyede yabancı kaynak sağlayarak sermaye yetersizliğini gidermek amacıyla 1954te Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu çıkarıldı. Fakat yabancı sermayeye olan güvensizlik, ekonomik ve siyasal istikrarsızlık 1980lere kadar gerçek anlamı ile uygulanamadı. 24 Ocak kararları ile birlikte yasadaki eksiklikleri gidermek ve bu alandaki uygulamaları birleştirebilmek amacıyla çıkarılan Yabancı Sermaye Çerçeve Kararnamesiyle yabancı sermayenin çalışma alanları genişlemiş ve yatırımlar daha çekici hale getirilmeye çalışılmıştır.
Dictionary of Economics

BANCOR

(Dictionary of Economics) :
BANKORJ.M. Keynes tarafından uluslararası ödeme aracı olarak önerilen para biriminin adıdır.