burun


Results for "burun"

Turkish - Kurdish Dictionary

bürünmek

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
hatin nuxumandin.
Kurdish - Turkish dictionary

buruntî

(Kurdish - Turkish dictionary) :
tapu.
Kurdish - Turkish dictionary

buruntî kirin

(Kurdish - Turkish dictionary) :
tapulamak.
Turkish - Turkish dictionary

BURUN

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Koklama organı. 2. Bir şeyin çıkıntılı ön kısmı. 3. meç. Kibir.
Dream Dictionary of Phrase

BURUN

(Dream Dictionary of Phrase) :
Burunda görülen mükemmellik ve güzellik dünyada iyi yaşamaya, Burunda görülen noklanlık ve çirkinlik kişinin işindeki ve davramışlarındaki noksanlık ve çirkinliğe, Burundan malum olan sıvının gelmesi kadri yüce bir insandan iyilik görmeye, Burna sinek vss. girmesi sıkıntıya, burundan böyle bir şey çıkması evlad sahibi olmaya, Burnundan konuşmak nimet ve mevkinin elden gitmesine, Burundan içeri kan vs. gitmesi dünyalık gelmesine, çıkması ise mal kaybına, Burnun büyümesi sermaye artmasına ya da makam terfiine, İki burun ev içinde meydana gelecek tartışmaya, evin çocuğu yoksa iki çocuğa ya da iki kişinin tanıklığını destekler yönde ifade vermeye, Burun uçunun kesilmesi ayıplanacak bir iş yapmaya, hastanın burun ucunun kesilmesi onun ölümüne, Burna kötü bir şey kaçması kişinin öfke ve gazabını yenmesine, Tanınmayan burun beklenmedik bir haber almaya delalet eder.