fırsat


Results for "fırsat"

Ottoman - Turkish Dictionary

FİRŞAT(A)

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Genişlik, vüs'at. * İki ayağının arasını ayırıp genişletmek.
Ottoman - Turkish Dictionary

İFATE-İ FIRSAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Fırsatı kaçırma. Fırsatı değerlendirememe.
Ottoman - Turkish Dictionary

İGTİNAM-I FIRSAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Fırsatı yakalama, fırsattan istifade etme.
Sociological Dictionary

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ [İng. Equality of Opport

(Sociological Dictionary) :
Eğitim talebinde bulunan herkesin kabiliyet ve kapasitesinin elverdiği ölçüde, eğitim imkânlarından faydalandırılmasıdır. Ferdi mensubu olduğu sınıf, tabaka, cinsiyet ve renk dikkate alınmaksızın eğitim imkânlarının arzıdır.Zekâ, kabiliyet ve kapasite gözönüne alınmadan, talep eden herkes için eşit miktarda eğitim arzı, fırsat eşitliği sağlayamayabilir. Bu durumda eğitim imkânlarının israfı veya etkin olmayan kullanımı söz konusu olabilir. (Anderson, A., 1967, Boudon, R., 1973, Ottoway, A.K.C., 1962)
Sociological Dictionary

FIRSAT EŞİTLİĞİ [İng. The Chance of Oppurtinity]:

(Sociological Dictionary) :
Fırsat eşitliği bir çok alanda düşünülmesine rağmen daha çok eğitimde ele alınmaktadır. Çünkü eğitimde gerçekleşecek fırsat eşitlliği bir çok alana yayılabilmektedir. Eğitim yoluyla yükselebilmek, bir başka ifadeyle kazanılmış statüye sahip olabilmek ve yukarı doğru sosyal hareketliliğe uğrayabilmek eğitimde fırsat eşitliği konusunu ön plâna çıkarmaktadır. (Bkz. Sosyal Statü, Sosyal Hareketlilik)Eğitimde fırsat eşitliği konusunda üç temel görüşten bahsedilebilir:Bunlardan birincisi harkesi eşit miktarda eğitim imkanlarından faydalandırmaktır. Bu yol sayı uğruna kaliteden vazgeçmek sonucunu doğurabilmektedir.İkinci görüş ise; belirli bir standarda kavuşana kadar asgarî ölçüde yeterli olabilecek eğitim imkânının sağlanmasıdır. Bu uygulama bir dereceye kadar mecburî öğretimde geçerlidir.Üçüncü görüde fırsat eşitliğine giden asıl yol söz konusudur. Buna göre herkesi kabiliyet ve kapasitesinin elverdiği ölçüde eğitim imkânlarından faydalandırmak gerekecektir. Ferdin mensup olduğu sınıf veya tabaka, cinsiyet ve rengi, satın alma gücü dikkate alınmaksızın sadece zekâ ve kabiliyeti ölçüsünde eğitim imkânlarından faydalandırılması fırsat eşitliğini sağlayabilecektir. (Banks, O., 1969, Ivor, M., 1972, Boudon, R., 1973)