göl


Results for "göl"

Azerbaijani - Turkish Dictionary

guri göl

(Azerbaijani - Turkish Dictionary) :
Tebrizin doğusunda tabii göl.Yazın suları azalır.Büyük kısmı kurur.
Azerbaijani - Turkish Dictionary

ğol boyun ol-

(Azerbaijani - Turkish Dictionary) :
kucaklaşmak,sarmaş dolaş olmak
Philosophical Dictionary

Gölgeolaycılık.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Alelhâdisiyye, Fr. Epiphenomenisme). Bilinci, dış olayların yansıtıcısı sayan öğreti... Huxley, Clifford ve Hodgson gibi düşünürler kaba özdekçilik (vülger materyalizm) anlayışını ruhbilime sokarak bilinci, sinir sisteminin işleyişine indirgemişlerdir. Bu anlayışa göre eylem, bilinçsel bir olgu değil, sinir sisteminin dış etkilere karşı tepkisidir. Nasıl gölge adımları etkilemezse bilinç de olayları etkileyemez. Bilinç olayları doğurmaz, ancak olaylara eklenir. Biliniç, bir bacadan çıkan dumun gibi, bizzat olay değil, o olayın gölgesidir...Biçimci ruhbilim (şekil psikolojisi), gölgeolaycılığın (epifenomenizm) bu kaba özdekçilik anlayışını yadsımış, ancak onun yerine tüm ruhçu bir anlayış getirmiştir. Ne var ki diyalektik açıdan yapılmayan bütün incelemelerin zorunlu sonucu budur: Tek yanı görmek... Davranışçılık (behaviyorizm), bir gölgeolaycılıktır. Bechterew, Pawlow, Watson, Perry gibi ruhbilimcilerin okullaştırdıkları davranışçılık insanın ruhsal yaşamını fizyolojik tepkilerinin toplamına indirger, ruhla özdeki aynılaştırır.Bu anlayışa göre iradeye ve içgüdüye bağlı eylemler bile birer yansı eylemdir (Fr. Acte reflexe). bkz. aGöilgeolay, Davranışçılık, Biçimci Ruhbilim.
Philosophical Dictionary

Gölgiolay.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Alelhâdise, Fr. Epiphenomene, Al. Begleiterscheinung, İngi. Epiphenomenon, İt. Epifenomeno). Bir olaya eklendiği halde onu etkilemeyen olay... Yürümekte olan bir adımın göilgesi o adamın yürüyüşünü nasıl yavaşlatıp hızlandıramazsa gölgeolay da katıldığı olayı böylece etkilemz. Bir keman telinin titreşiminden çıkan sesler de birer gölgeolaydırlar, o keman telinin titrekşimini etkileyemezler. Huxley, Clifford, Hodgson, Spalding, Shadxorth gibi İngiliz düşünürlerinin ileri sürdükleri bu terim bilinç'in de bir gölgeolay olduğunu belirtmek için önerilmiştir. bkz. Gölgeolaycılık.
Sociological Dictionary

GÖLGE HADİSE [İng. Ephiphenomena]:

(Sociological Dictionary) :
(Bkz. Marx, K. )GÖRÜŞME (Eski d. Mülakât) İng. Interview]: Sözlü iletişim yoluyla veri toplama tekniğidir. (Bkz. Ankez) Çoğunlukla yüz yüze yapılmasına karşılık, telefonla da yapılabilir.GÖSTERİŞ TKETİMİ [İng. Conscipious Consumption]: Thorstein Veblen, tarafından tanıtılmış ve iktisat diline girmiş olan bir terimdir. Vblen, bu terimi "The Theory of Leisure Class"(1899) adlı kitabında ele almıştır.Gösteriş tüketimi, bilhassa kullanılan mal, araç ve gereçle statü sağlanmak istenmesiyle ilgilidir. Gösteriş tüketimine giren malların fonksiyonel olmaktan çok, sembolik değeri söz konusudur. Bu çeşit bir tüketim bir ihtiyacın tatminine dönük değildir. Genellikle alt tabakaların, üst tabaka statüsüne özenmenin bir sonucudur. Gösteriş tüketimi yoluyla kaynak israfı ve yanlış kaynak kullanımı, gelişme gayretleri içindeki ülkeleri olumsuz olarak etkilemektedir.