hela


Results for "hela"

Dream Dictionary of Phrase

HELA

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Tuvalet, Abdest Bozmak.
Dream Dictionary of Phrase

HELAL - HARAM

(Dream Dictionary of Phrase) :
Helal, yeryüzü nimetlerinin temiz ve hoş olanlarına; her türlü yararlı iş ve faydalı düşünceye; sayılamaz nimete ve insanı esenliğe götüren tavır ve davranışlara, Haram, Allahu Teala'nın ve O'nun Rasülünün (s.a.v.) koyduğu sınırlara; pis ve zararlı nimettlere; zararlı iş ve faydasız düşüncelere; insanı helake götüren tavır ve davranışlara, Helal kazandığını görmek inançsızın imana gelmesine, günahkarın tövbe etmesine, Haram kazandığını görmek dinin koyduğu sınır ve ölçülere ehemmiyet vermemeye delalet eder.
Islamic Glossary

HALÂL (Helâl)

(Islamic Glossary) :
Yasak edilmiş olmayan, yâhut yasak edilmiş ise de, İslâmiyet'in özr, mâni ve mecbûriyetsaydığı sebeblerden birisi ile yasaklığı kaldırılmış olan şeyler.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Ey mü'minler! Allahü teâlânın size helâl ettiği tayyib yâni güzel şeyleri kendinizeharam etmeyiniz! Helâllere haram demeyiniz! Allahü teâlâ helâl ettiği şeylere haramdiyenleri sevmez. (Mâide sûresi: 87)Duânın kabûl olması için helâl lokma yiyin. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ıSeâdet)Bir kimse, hiç haram karıştırmadan, kırk gün helâl yerse, Allahü teâlâ, onun kalbininûr ile doldurur. Kalbine, nehirler gibi hikmet (faydalı ilim) akıtır. Dünyâ muhabbetini,kalbinden giderir. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)Allahü teâlâ, peygamberlerine emrettiğini, mü'minlere de emretti ve buyurdu ki: "Eypeygamberlerim! Helâl yiyiniz ve sâlih (iyi) işler yapınız!" (Mü'minûn sûresi: 51)Mü'minlere de emretti ki; "Ey îmân edenler! Sizlere verdiğim rızıklardan helâl olanlarıyiyiniz." (Bekara sûresi: 172) (Hadîs-i şerîf-Câmi-ul-Usûl, Mişkât, Müslim)Allahü teâlâya itâat etmek, bir hazîneye benzer. Bu hazînenin anahtarı duâ, anahtarınındişleri de helâl lokmadır. (Yahyâ bin Muâz)Haram yiyenlerin yedi âzâsı, istese de istemese de günâh işler. Helâl yiyenlerin her âzâsıibâdet eder. Hayır işlemesi kolay ve tatlı gelir. (Sehl bin AbdullahTüsterî)Bizim yolumuzda el, helâl kârda (işte); gönül ise hakîki yârdadır (Allahü teâlâdadır).(Ubeydullah-ı Ahrâr)Her gün helâlinden alış-veriş yapmam, geceleri ibâdet, gündüzleri oruçla geçirmemden banadaha sevimlidir. (Muâviye bin Kurre)
Turkish - English dictionary

cühela

(Turkish - English dictionary) :
ignorant people.
Turkish - English dictionary

hela

(Turkish - English dictionary) :
toilet, toilet room, lavatory.