correspond


Results for "correspond"

English - Turkish Dictionary

correspond

(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. (to/with) (-e) uymak, tekabül etmek: It corresponds with what she said. Onun dediklerine uyuyor. 2. to (biri/bir şey) (başka birinin/başka bir şeyin) benzeri olmak: The Turkish il corresponds to the English county. Türkiye´deki ilin İngiltere´deki benzeri kontluktur. 3. (with) (ile) mektuplaşmak.
English - Turkish Dictionary

correspondence

(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. benzerlik; benzer taraf. 2. mektuplaşma. 3. mektuplar.
English - Turkish Dictionary

correspondent

(English - Turkish Dictionary) :
i. muhabir: Does your paper have a correspondent in Paris? Gazetenizin Paris´te muhabiri var mı? s. with -e uygun: It was correspondent with her wishes. İsteklerine uygundu.
English - Turkish Dictionary

corresponding

(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. (bir şeye) karşılık olan: That century saw a lessening of Spain´s influence and a corresponding rise in that of Holland. O yüzyılda İspanya´nın etkisinin azalıp buna karşılık Hollanda´nın etkisinin arttığına tanık olundu. 2. aynı: Our sales in the first quarter of this year were better than they were in the corresponding period of last year. Bu yılın ilk üç ayına ait satışlarımız, geçen yılın aynı dönemindeki satışlardan iyiydi. 3. mektuplaşmadan sorumlu olan. 4. toplantılara gelmeyip mektup yoluyla cemiyetin faaliyetlerine katılan (üye).
English - Turkish Dictionary

war correspondent

(English - Turkish Dictionary) :
savaş muhabiri.