ket

Results for "ket"

Ottoman - Turkish Dictionary

ABEKET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Abekât) Tâne, az şey. * Tuluk içinde kalan yağ bakiyyesi. * Ekmek parçası. * Yılan başı dedikleri ufacık akça boncuk.
 Ottoman - Turkish Dictionary

BANKET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir otomobili uçtan uca kaplayan ve tek parçadan ibaret olan oturacak yer. * Karayollarında asfaltın her iki yanındaki balastlı kısım.
 Ottoman - Turkish Dictionary

BEREKET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bolluk. Çokluk. Feyiz. Cenab-ı Hakk'ın lütfu, ihsanı. Uğurluluk. Meymenet, saadet.(.. Kanaat-ı kat'iye verecek derecede tecrübeler vardır ki: Nasıl çocukların aczlerine binâen rahmet tarafından rızıkları hârika bir sûrette memeler musluklarından gönderiliyor ve akıttırılıyor... Öyle de, mâsumiyet kesbeden imanlı ihtiyarların rızıkları da, bereket sûretinde gönderiliyor. Hem bir hânenin bereket direği, o hanedeki ihtiyarlar olduğu; hem bir hâneyi belâlardan muhafaza edici, içindeki beli bükülmüş mâsum ihtiyarlar ve ihtiyareler bulunduğu, Hadis-i Şerifin bir parçası olan $ yani: "Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belâlar sel gibi üzerinize dökülecekti." diye ferman etmekle, bu hakikatı isbat ediyor. L.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

BÎ-HAREKET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Kımıldamıyan, hareketsiz.
 Ottoman - Turkish Dictionary

BUKET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Fr. Çiçek demeti.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (131784k) Turkish - Germany Dict. çüş (89290k) Turkish - French Dict. açık (71531k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (60047k) Turkish - French Dict. ırmak (52665k) Turkish - French Dict. çatı (51432k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (50899k) Turkish - French Dict. balık (49821k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (49094k) Turkish - Germany Dict. hasır (45775k) Turkish - Germany Dict. ılım (41688k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (41393k)