leh


Results for "leh"

Dream Dictionary of Phrase

LEHİMCİ

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Kaynakçı.
Islamic Glossary

ÇİLEHÂNE

(Islamic Glossary) :
Çile yapılan yer. (Bkz. Çile)Açlıkla ve insanlardan kaçarak çilehânede yalnız yaşamakla nefislerini temizleyenlerin, fakatHak teâlâya yaklaşmayanların firâsetleri, cisimleri, maddeleri keşfetmek, mahlûkların gayblerinihaber vermektir. Bunlar yalnız mahlûklardan haber verir. Çü nkü Hak teâlâ ile aralarında perdevardır. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

EBLEH

(Islamic Glossary) :
Aklı az, anlayışı kıt, ahmak.Belâdet eblehliktir, aklı kullanmamaktır. Ahmaklık da denir. (Kınalızâde Ali)Aklı olan kimse, cansız bir cismin hareket ettiğini görünce, bunu hareket ettiren birkuvvetin varlığını anlar. Hareket eden cismin cansız olması, hareket ettiren bir kuvvet sâhibininmevcûd (var) olduğunu, akıl sâhiblerine haber veriyor. Bütün sebeb ler, vâsıtalar, Allahüteâlânın varlığını, kudretini îlân ediyor, bildiriyor. Fakat eblehler, cismin hareketini görünce,kendiliğinden hareket ediyor sanarak, kuvvet sâhibini göremeyip, anlıyamıyor. (İmâm-ıRabbânî)
Islamic Glossary

Kureyş Lehçesi

(Islamic Glossary) :
Arab dilinin Kureyş kabîlesince konuşulan lehçesi. Kur'an-ı kerîm bu lehçe üzerine inmiş vebu lehçe üzerine yazılmıştır.Kur'ân-ı kerîm hazret-i Ebû Bekr'in halîfeliği sırasında toplanarak mushaf yâni kitab halinegetirildi. Hazret-i Osman; Zeyd bin Sâbit, Abdullah bin Zübeyr, Saîd bin As, Abdurrahmân binHâris bin Hişâm'dan (r.anhüm) ibâret bir hey'eti (komisyonu) vaz îfelendirerek Kur'ân-ı kerîmiçoğaltmalarını emr etti. Onlara "Zeyd bin Sâbit'ten başka Kureyş'e mensûb üç kişiye Zeyd ileKur'ân-ı kerîm hakkında bir şey üzerinde ihtilâf ettiğiniz zaman Kureyş lehçesiyle yazınız.Çünkü o, Kureyş lehçesiyle nâzil olmuştur (indirilmiştir)" buyurdu. (Zehebî, İbn-i HacerAskalânî, Süyûtî)Kur'ân-ı kerîmin kelimeleri, Allahü teâlâ tarafından dizilmiş olarak âyetler hâlinde gelmiştir.Cebrâil aleyhisselâm bu âyetleri bu kelimelerle ve bu harflerle okumuş, Muhammedaleyhisselâm da mübârek kulaklarıyla işiterek ezberlemiş ve hemen Eshâbın a (mübârekarkadaşlarına) okumuştur. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmi, Kureyş kabîlesinin dili, lehçesi ilegönderdi. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)Kur'ân-ı kerîmi anlamak için şimdiki Arabçayı değil, Kureyş dilini (lehçesini) bilmeklâzımdır. (Taşköprüzâde)Bir mâni, bir sıkıntı olmadıkça âyet-i kerîmelere ve hadîs-i şerîflere açıkça anlaşılanmânâları vermelidir. Bunlara benzeyen başka mânâ vermek câiz değildir. Kur'ân-ı kerîm vehadîs-i şerîfler, Kureyş lügatı ve lehçesi iledir. Kelimelere Peygamber e fendimiz zamânındaHicâz'da kullanılan mânâları vermek lâzımdır. Zamanla değişip bugün kullanılan mânâlarıvererek tercüme yapmak doğru değildir. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
Islamic Glossary

LEHV

(Islamic Glossary) :
Eğlence. Âhirette faydası olacak şeylerden alıkoyan her şey.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Biliniz ki, dünyâ hayâtı elbette la'b (oyun) ve lehv ve zînet yâni süslenmek ve tefâhuryâni öğünme ve malı parayı ve evlâdı çoğaltmaktır. (Hadîd sûresi: 20)Her türlü lehv haramdır. Yalnız zevce (hanım) ile oynamak, at ve silâh ile tâlim, yarışyapmak câizdir. (Hadîs-i şerîf-Nasb-ur-Râye)Allahü teâlânın rızâsını kazanmayı düşünmeden yapılan işler hep lehvdir. Bunların faydasıçok çabuk geçtiği, kaybolduğu için sanki hiç faydası yok gibidirler. (Senâullah-i Pânî Pûtî)