para

Results for "para"

PARALAMAK
(Turkish - Turkish dictionary) :
f. 1. Parçalamak. 2. Yıpratıp eskitmek: Ayakkabıları iki günde paraladı.

PARALANMAK
(Turkish - Turkish dictionary) :
f. 1. Parasız iken paralı hale gelmek. 2. Parçalanmak. 3. Uğraşıp didinmek. 4. mec. Bir işte çok çaba ve özen göstermek.

PARALEL
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. İkişer ikişer aynı düzlem içinde bulunan ve kesişmeyen iki veya daha çok doğru için kullanılır, koşut. 2. Enlem dairesi.

PARALELKENAR
(Turkish - Turkish dictionary) :
b.is. Kenarları ikişer ikişer birbirine paralel olan dörtgen.

PARALELYÜZ
(Turkish - Turkish dictionary) :
b.is. Altı yüzü de bir paralelkenar olan çok yüzlü.

««
«
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
»
»»

Last Searched Words

Medical Terms Dict.

Medical Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Turkish - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Medical Terms Dict.

Turkish - Spanish Dict.

Economy Terms Dict.

EKONOMİST

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (140951k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (91760k)

Turkish - French Dict.

açık (74029k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (63403k)

Turkish - French Dict.

ırmak (54927k)

Turkish - French Dict.

çatı (52887k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (52303k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (51908k)

Turkish - French Dict.

balık (50828k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (47658k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (44924k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (44914k)