para


Results for "para"

Dictionary of Economics

İHTİYAT SAİKİ İLE PARA TALEBİ

(Dictionary of Economics) :
Beklenmeyen ya da tam olarak tahmin edilemeyen harcama ihtiyaçlarının belirmesi ihtimali karşısında para bulundurma. Kişi, elinde bulunan tahvil, hisse senedi gibi para dışı servet unsurlarının paraya çevirmeye çalıştığı zaman bazı zararlarla karşılaşabilir. Bu zararlar gibi, maliyet zararlarından ya da işlem lamiyetlerinden de kaynaklanabilir. Borç apar bulmayı gerektirebilecek bir durumla karşılaşılarak bunun için faiz ödemek durumunda kalınabilir. Bu gibi nedenler, gelecekteki para ihtiyacı tam olarak tespit edilemediği için, ihtimali en fazla olan para ihtiyacına bir marj eklenmesi gerekmektedir. Kişinin bu ek para talebi ihtiyat güdüsünden kaynaklanmaktıdır.
Dictionary of Economics

İKİLİ PARA SİSTEMİ

(Dictionary of Economics) :
(Bk. Çift Metal Sistemi)
Dictionary of Economics

İKTİSADİ PARADOKSLAR

(Dictionary of Economics) :
İktisatçıların yapmış oldukları tahminlerden ve teorik çıkarsamalardan gerçekte farklı durumların ve gelişmelerin olması. Örneğin, bir malın fiyatı arttığında (diğer şartlar veri iken) tüketim miktarı azalır. 1846 yılında İrlandada patates fiyatları artmasına rağmen tüketim miktarı artmıştır.
Dictionary of Economics

KAĞIT PARA

(Dictionary of Economics) :
Günümüzde banknot halindeki paralara verilen genel addır. Daha önceleri banker, sarraf vekuyuncuların müşterilerine rehin ettikleri ya da saklamaları için verdikleri altın veya gümüşe karşılık verilen kağıtlar bu gruba giriyordu ve bunlar mal ve hizmet alım-satımını sağlayan tedavül aracı olarak kullanılıyordu.
Dictionary of Economics

KARA PARA

(Dictionary of Economics) :
Yasal olmayan yollardan elde edilen ve vergi dışı bırakılmış haksız kazanç.