para


Results for "para"

Dictionary of Economics

TASARRUF PARADOKSU

(Dictionary of Economics) :
Ekonomide fertlerin kendi refah düzeylerini yükseltmek amacı ile yapmış oldukları tasarruflarını, sonuçta ekonominin denge gelir düzeyinde azalmaya yol açmasındaki çelişkili durumu ifade eden kavram.
Dictionary of Economics

TEMSİLİ PARALAR

(Dictionary of Economics) :
Gerektiğinde altın ve gümüşe çevrilebilen ödeme araçları. Temsili paraların tipik örneği, altın standardı rejimindeki emisyondur.
Dictionary of Economics

TÜRK PARASI

(Dictionary of Economics) :
Türkiyede itibari değişim değeri olarak kullanılan para. 1930 yılında çıkarılmış oan Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu ile her türlü döviz giderleri bakanlar kurulunun denetimine bırakılmış ve ihracatçılara döviz gelirlerini Merkez Bankasına satma yükümlülüğü getirilmiştir. Ayrıca sermaye hareketleri de sık ıbir denetim altına alınmıştır. Şubat 1970de yasanın süresi uzatıldı. İthal ikameci ekonomik politikalarla uyumlu uyumlu olan bu mevzuatın sonraki yıllarda dışa açılma hedeflerine engel oluşturması üzerine bakanlar kurulunca 1983 ve 84de alınan kararlarla yasadaki kısıtlamalar yumuşatıldı.
Dictionary of Economics

ULUSLARARASI PARA FONU (IMF)

(Dictionary of Economics) :
1944de Bretton Woods Konferansında uluslararası parasal işbirliği sağlamak, döviz kurlarına istikrar kazandırmak ve uluslararası likiditeyi artırmak amacıyla kurulan örgüt. Birleşmiş Milletlerin bir uzmanlık kuruluşudur, merkezi Washingtondadır. Faaliyetlerini Bretton Woods ilkeleri olarak bilinen kurallar çerçevesinde yürütülen Fonun 1978de ikinci kez yapılan anasözleşme değişikliğniden sonra Fona üye ülkeler döviz kur değişikliklerini Fonun denetiminde olmak koºulu ile istedikleri gibi gerçekleştirebilir duruma gelmişlerdir. Fonun finansla kaynakları üyelerin katkıları ve sağlanan borçlardan oluşmaktadır. 1983de yapılan yeni bir düzenlemeden sonra, üyelerin yaptıkları katkılardan oluşan kotalardaki artışın dörtte biri Özel Çekiş Hakkı (SDR) ve (veya) Fon tarafından kabul edilebilir niteliği olan herhagni bir konvertibl döviz ile, geriye kalan dörtte-üçlük kısım ise ulusal para ile ödenmektedir. Fon, üyelerine dış ödeme güçlüklerini ortadan kaldırması amacıyla kredi açar. Bu krediler normal-çekme hakları, özel çekme hakları ve kolaylıklar yoluyla sağlanan krediler biçimindedir. Fonun gerek üyesi olan ülkelerin ekonomik yapıları, gerekse dünya ekonomisinin genel gelişimine ilişkin değerlendirmeleri, uluslararası finansal kurumların çeşitli ülkelere kredi açıp açmama konusundaki kararlarının önemli ölçüde etkilemektedir. Fonun yönetimi ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Japonya egemenliği altındadır.
Dictionary of Economics

ULUSLARARASI PARA PİYASASI

(Dictionary of Economics) :
Döviz alım satımının yapıldığı, ulusal paraların karşılıklı değerini ifade eden döviz kurunun belirlendiği piyasa. Bu piyasalarda uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilmiş her ulusal paranın bugünkü ve gelecekteki değeri birbirinden ayırt edilir. Piyasanın kapandığı andaki değeri belirten bugünkü değer çok küçük bir farklılık gösterse bile aracı kuruluşlar spekülatif bir alım satım işlemini başlatır. Böylece, piyasalar arasındaki çok küçük kur ayrılıkları, hiçbir risk sözkonusu olmadan arbitraj adı verilen işlemlerle giderilir.Uluslararası pazar piyasalarında alıcı ve satıcı olarak bulunan kamu kuruluşları bu piyasalarda kamu gözetimi sağlar. Merkez bankaları piyasa işlemleriyle döviz kuruna doğrudan müdahale eder, ayrıca hükümet faiz oranlarını değiştirerek dolaylı biçimde döviz kurunu belli bir düzeyde tutmya çalışır.