sosyal


Results for "sosyal"

Sociological Dictionary

SOSYAL MESAFE[İng. Social Distance]:

(Sociological Dictionary) :
Fizikî mesafeden farklı bbir kavramdır. Sosyal mesafe, fert ve sosyal grupların toplumun kültürü ve menfaatleri karşısındaki durumun gösterir. Bazı durumlarrda bu mesafe fazla olabilir. Aynı şekilde bir toplumun tabakalama piramidinde, sosyal tabaka ve sınıflar rasındaki açılma ve kapanmalar, sosyal mesafeyle ilgilidir. Fizikî mesafe çok olsa bile, fertler ve sosyal gruplar millî kültürleri ile ve millî menaatleriyle bütünleşip ters düşmüyorlarsa, mensubiyet şuurunu sürdürebiliyorsa, duygu ve düşünce birliği içinde iseler, sosyal mesafe azalır. Sosyal mesafenin fert ve sosyal gruplar arasında açılması, bütünleşmeyi zeleyebelir. Millî ve dinî gün ve aylarda, bayramlarda, kendilerinden beklenen davranışları gösterenlerle göstermeyenler arasındaki fark da sosal mesafeyle ilgilidir. (Parsons, T., 1966, Bottomore T.B., 1966)
Sociological Dictionary

SOSYAL NORM [İng. Social:

(Sociological Dictionary) :
Norm belirli bir grupta veya toplumda standartlaşmış, yol gösterici ve idare edici davranış şekilleridir. Fertlerin davranışlarının başkaları tarafından nasıl değerlendirileceğinin rehberidir. Ferdin davranışlarının tasvip edilir edilmeyeceğini belirli olaylar karşısında belirli tarzda davranmaya zorlayan kurallardır. Meselâ, Atatürk ve Türk büyüklerine ve bayrağa saygı, İstiklâl Marşımız çalınırken ve azan okunurken saygılı olmak gibi.Norm, herzaman toplumdaki örf ve âdetlere göre şekillenmeyebilir. Öyle normlar yerleşebilir ki, örf ve âdetlerin dışında veya onlara ters de gelebilir.
Sociological Dictionary

SOSYAL OLAY [İng.Social Fact]:

(Sociological Dictionary) :
Sosyal olay Sosyolojinin ilgi alanına giren temel kavramlardan birisidir.Sosyal olaya açıklık getirmek isteyen sosyologların başında Durkheim gelir. Durkheim konuyu "The Rules of Sociological Method (1895)" adlı eserinde ele alır. Sosyal olay, her bir sosyal düzen içinde yaşan fertlerin karşısına, onlarındışında ve onlardan bağımsız bir objektif varlık olarak çıkar. Sosyal olayı ferdî şuurla açıklamak mümkün değildir. Sosyal olaylar kollektif şuur ile açıklanmalıdır. Bir sosyal olayın sebebi yine bir başka sosyal olaydır. Sosyal olay ferdî şuurun dışında ve üstündedir. Sosyal olaylar yine sosyal olaylar tarafından açıklanmalidir. Sosyal olay E. Durkheim'e göre kollektif uurun eseri olarak fertlere ferdî şuurların dışında etki yapmakla kalmamakta, ferdî şuurlar üzerinde zorlayıcı ve yneltii bir özellik taşımaktadır. Sosyal olayları birer eşya gibi ele almak gerekir. (Jary, D. and J. 1991)Fertler, bir sosyal olayı kabul ederken veya reddederken kendi iradeleriyle ve muhakemeleriyle hareket etmemektedirler. Fert belirli bir davranışta bulunurken bunun doğru veya yanlış olduğunu düşünmeye ihtiyaç duymamakta, belki de fırsat bulamamaktadır.G. Tarde'a göre ise, sosyal olay devamlı "tekrar" ve "taklik" edilen olaylardır. Taklit ve tekrar sosyal olayı ve tolumu açıklar.E. Durkheim ise, sosyal olay ve toplum gerçeğinin taklidi açıklayabileceği düşüncesindedir. Böylece, konuya G. Tarde'dan farklı bakar.Bir olayın sosyal nitelikte olması için, o olayın genel bir nitelik taşıması gerekir. Ancak, sadece genel olması da yeterli değildir. Meselâ, insanın fizyolojik ihtiyacının karşılaması için yemek yemesi, evlenmesi genel bir olaydır. Ancak yemek yemenin farklı mutfak özelliklerine, âdetlere örflere ve tarzlara göre yerine getirilmesi halinde genel olan olay sosyalleşir. Fertler, kollektif şuura toplumun hafızasına yerleşmiş kural ve şekillere göre pek de fazla hür olmadan uyarlar.Olay ve olgunun birbirine karıştırılarak kullanılması kavram anarşisini arttırmaktadır. (Bkz. Sosyal Olgu)
Sociological Dictionary

SOSYAL OLGU [İng. Social Process]:

(Sociological Dictionary) :
Sosyal olgu ile sosyal olay birbirine sıkça karıştırılan iki kavramdır.Olay, belirli bir dönemde ve yerde ortaya çıkan, kendine has özellikleri olan, balama ve bitişi belirli bulunan bir oluştur.Olgu ise, başlangıç ve bitişi ortaya çıktığı mekan kadar net ve somut olmayan, bünyesinde bir çok benzer nitelikteki olayı kapsayan olaylar dizisi ve bir süreçtir.Sanayileme ve şehirleşme bir süreçtir, ama bu süreçlerde göz önde tutulması gereken, süreci belirleyen bir çok olay vardır. Bir toplumda bir çok intihar ve boşanma olayları görülebilir. Bunlardan bazıları kendilerine has özellikler de gösterdiğinden ayrı ayrı ele alınmayı da gerektirebilir. ancak, genel bir bakış açısı içinde bunlar belirli bir olgunun parçalarıdır. (Bkz. Sosyal Olayı)
Sociological Dictionary

SOSYAL PLÂNLAMA [İng. Soial Planning]:

(Sociological Dictionary) :
Sosyoloji ve sosyal siyaset ile sosyal plânlama arasında genel bir bağlantıdan söz etmek mümkündür. Plânlı ekonomiden plânlanmış bir toplum anlayışına varılmasında sosyoloji kısmen belirli bir sorumluluk yüklenmiştir. Bunun sebebi plânlama faaliyetine bütüncü bir karakter ile yaklaşma, yani iktisadî plânlamayı ve sosyal plânlamayı birlikte değerlendirme gereğidir.Gelişmi ülkelerden alınan plânlama örnekleri, gelimekte olan veya az gelişmiş ülkeler tarafından kendi sosyal bünyeleri dikkate alınmaksızın uygulanırsa, uzun vadede başırısız olur. Her ülkenin sosyal realitesi birbirinden farklıdır. Bu sebeple her ülkede plânlama faaliyetinden, iktisadî plânlama bölümü ve sosyal plânlama bölümü bulunmalıdır. Sosyal plânlamanın amacı, iktisadî plânlamada yer alan hedeflere ulaşılmasında sosyal temeli oluşturmak ve sosyal gelişmenin gerçekleşmesini sağlamaktır. İktisadî plânlama, eğer iktisadî gelişmeyi belirli bir hızla gerçekleştirme gayesini güdüyorsa, sosyal realitenin özelliklerini değerlendirmelidir.Sosyal planlamada yer alabilecek bazı konular şunlar olabilir: nüfus, istihdam, çalışma hayatı, insangücü, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik.. (Bkz. Planlama) (Bottomore, T.B., 1984, Kurtkan, A., 1982)