türe
ÜSTURE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Edb: Efsane, uydurma hikâye demek olan "esâtir" kelimesinin müfredidir.
ÜSTÜRE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Ustura.
ÜŞTÜREK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Dalga. Mevc.
ALT KÜLTÜR [İng. Subculture]:
(Sociological Dictionary) :
Belirli bir yaşama tarzının zenginliklerini meydana getinen, ana hâkim kültür kalıbından yörelere gvre değişen sosyal bir yaşama tarzıdır. Alt kültür, mahiyet fakkından çok derece farkıyla yorumlanabilir. (Goodman, 1992) Mahiyet farkı söz konusu olursa, alt kültürün etniklik ve yarı kültürel kimlik kazanması söz konusu olabilir.Alt kültür konusu, sınıf, sapma davranışlar ve gençlik grubu tarafından yoklanabilir, ele alınabilir. S. Cahen (1971)' e göre harp sonrası dönemde, İngiltere'de "Teds", "Moda", "Rockers", ve "Punks" gençlik grupları alt kültür özelliği taşımaktadır. Alt kültür çalışmalarında cinsiyet ve feminist yaklaşımlar fazla ilgi görmemiştir. (Jary, D. and J., 1991)
ALTYAPI [İng. Infrastructure]:
(Sociological Dictionary) :
Genelde ekonomik açıdan düşünülen bu kavram, (Genel Ekonomi Ansiklopedisi, c. 1, 1988) fert ve sosyal grupların taleplerini karşılayacak mal ve hizmetlerin üretimini gerçekleştirmede, hazır olması gereken ve daha çok devlet rarafından yerine geirlemesi uygun olan temel yatırımlardır. Bunlar gerçekleşmeden özel ve kamu sektörünü belirli bir yöreye çekebilmek bilhassa özel yatırımların gerçeklemesini beklemek zordur. Genelde yol, baraj, köprü, su ve elektrik, alt yapı yatırımları olarak ifade edilebilir.