tarikat


Results for "tarikat"

Turkish - German Dictionary

tarikat

(Turkish - German Dictionary) :
r Orden.
Turkish - Kurdish Dictionary

tarikat

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
terîqet.
Turkish - Turkish dictionary

TARİKAT

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Tasavvufa dayanan İslam doktrinlerine verilen ad, yol: Nakşi tarikatı, Kadiri tarikatı.
Ottoman - Turkish Dictionary

TARİKAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yol, manevî yol. * Usûl, tarz. Hal ü şan. (Bak: Müteşeyyih, Seyr-i âfâkî, Tasavvuf)
Islamic Glossary

TARÎKAT

(Islamic Glossary) :
Tasavvuf yolu; insanları mânen olgunlaştırmak, terbiye etmek, yetiştirmek için, tasavvufbüyüklerinin tâkib ettikleri yol.Hicrî beşinci asırdan îtibâren sistemleşmeye başlayan tarîkatların fert ve cemiyet hayâtındabüyük te'sirleri olmuştur. İnsanlara; her şeyin Allah rızâsı için yapılması gerektiğinianlattılar.Riyâ ve gösterişten uzak, yüksek karakterli insanlar olma larına yardımcı oldular.Benlik dâvâsından ve kendini beğenmişlikten kurtardılar. Birlik ve berâberliğe kavuşmuşcemiyetler meydana getirdiler. İslâmiyet'in yayılmasında bilfiil hizmet gören tarîkat mensûbuzâtlar, dünyânın birçok yerlerine dağılıp, insanların İslâmiyet'le tanışmalarına sebeb oldular(İslâm Târihi Ansiklopedisi)Tarîkatların çeşitli isimler alması, başka başka olmalarından değildir. Aynı mürşidin (yolgösteren, rehberlik eden âlimin) talebeleri, birbirlerini tanımak ve mürşidleriyle tanınmak içinbulundukları yola mürşidlerinin (hocalarının) ismini vermişler dir. (Abdullah-ı Dehlevî)Son zamanlarda tarîkat diyerek birçok şeyler uyduruldu. Hakîkî İslâm âlimlerinin vePeygamber efendimizi görüp, O'nun sohbetinde yetişen Eshâb-ı kirâmın bildirdikleri doğru yolunutuldu. Dinde câhil olanlar, hattâ İslâmiyet'in emirlerine açıkça uymay anlar, şeyh ve tarîkatçıünvânı alarak, zikir ve ibâdet adı altında, dînimizin yasak ettiği birçok günâhları işlediler.(Abdülhakîm Arvâsî)