tel

Results for "tel"

TELTELE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hareket ettirmek.

TELTİM
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kuvvetle sille vurmak.

TELVİ'
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Telviât) İçini yakıp dertlendirme.

TELVİH
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Açıklamak. * Zâhir ve aşikâre kılmak. * Susuzluktan insanın çehresi bozulmak. * Bir şeyi ateşle kızdırmak. Güneş veya ateşin sıcaklığı bir nesnenin rengini değiştirmek. * Posa hâline getirmek. * Kocamak. Saç ağarması. * Almak. * İşaret etmek. * Edb: Lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinâye. Meselâ: Filâncanın mutfağında çok odun sarf olunur denildiği zaman, bundan, mutfakta çok yemek pişirildiğine, ev sahibinin cömertliğine ve misafirin çokluğuna intikal edilir.

TELVİHÂT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Telvihler. Kinaye halindeki işaretler.

Last Searched Words

Medical Terms Dict.

counterpulsation

Kurdish - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

be suggestive of

Kurdish - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

EVRAK-I HAVÂDİS

Kurdish - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

be afflicted with

English - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

dadgeha lihevanînê

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (134458k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (90825k)

Turkish - French Dict.

açık (72418k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (60985k)

Turkish - French Dict.

ırmak (53878k)

Turkish - French Dict.

çatı (52452k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (51597k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (51156k)

Turkish - French Dict.

balık (50384k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (46797k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (43598k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (43201k)