Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
tell
Results for "tell"
stellar
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. yıldızlarla ilgili. 2. yıldız gibi.
storyteller
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. hikâye anlatan kimse, masalcı. 2. k. dili yalancı.
tell
(English - Turkish Dictionary) :
f. (told) 1. söylemek; anlatmak: I told her the news. Ona haberi söyledim. I told her he was here. Onun burada olduğunu kendisine söyledim. Tell me what happened. Neler olduğunu bana anlat. She doesn´t tell lies. Yalan söylemez. Tell me a story! Bana bir masal anlat! I told you he´d botch things up, didn´t I? İşleri berbat edeceğini söyledim, değil mi? I can´t tell you how vile it was. Onun ne kadar kötü olduğunu sana anlatamam. Don´t tell me you´re now a doctor! Gerçekten hekim olduğuna inanamam! To tell you the truth, I can´t stand the guy. Doğrusunu istersen heriften nefret ediyorum. I won´t tell a soul. Kimseye söylemem. You can´t tell him anything. Ona hiçbir şey dinletemezsin. Something tells me we´re lost. Yolumuzu kaybettiğimizi hissediyorum. 2. göstermek; anlatmak: This book tells you how to fix clocks. Bu kitap sana saatlerin tamirini öğretir. The firing of the cannon tells you the fast has ended. Topun atılması orucun bittiğine işaret ediyor. 3. söylemek, anlamak: Can you tell whether or not it´s malaria? Sıtma olup olmadığını anlayabildiniz mi? I can´t tell which is which. Hangisinin hangisi olduğunu kestiremiyorum. 4. söylemek, emretmek: Are you asking me or telling me? Benden rica mı ediyorsun, yoksa bana emir mi veriyorsun? I told them to wait. Beklemelerini söyledim. 5. (bir şey) etkisini göstermek: Quality always tells. İyi kalite her zaman kendini belli eder. The strain was beginning to tell on him. Sıkıntının izleri onda belirmeye başlıyordu. 6. (bir şey hakkında) emin olmak: On the other hand he just might win. You never can tell! Gene de bakarsın galip gelir. Hiç belli olmaz!
tell (the) time
(English - Turkish Dictionary) :
1. saatin kaç olduğunu anlamak: Can Tekin tell the time yet? Tekin şimdi saatin kaç olduğunu anlayabiliyor mu? 2. (saat) zamanı göstermek: This clock doesn´t tell the time very well. Bu saat pek iyi çalışmıyor. I told you so! Sana demedim mi?
tell against
(English - Turkish Dictionary) :
(bir şey) (birinin) aleyhinde olmak.
««
«
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
sırnaşmak
miskçiçeği (eşekkulağı)
MUKATELE
azat olmak
make short work of
correct
ÜCRET FARKLILAŞTIRILMASI
MÜTEGAZZİB
GULGUL(E)
peep 2
TABL-HANE
incomplete
Keyword Searches
ılık (135211k)
çüş (91367k)
açık (73031k)
İNDÎ (61606k)
ırmak (54021k)
çatı (52516k)
HÂDİS (51672k)
naşî (51349k)
balık (50532k)
hasır (46845k)
rêsî (43785k)
ılım (43428k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries