through
get through
(English - Turkish Dictionary) :
1. (to) -e varmak, -e ulaşmak: Owing to the snow no buses have gotten through today. Bugün kar yüzünden buraya hiçbir otobüs varamadı. 2. (tasarı, teklif v.b.) (meclisten) geçmek, onaylanmak. 3. (sınav, sınıf, kurs v.b.´ni) geçmek; (okulu) bitirmek. 4. to k. dili (birine) (bir şeyi) anlatmak, (bir şeyi) (birinin) kafasına sokmak. 5. (to) (biriyle) telefon bağlantısı kurmak; (birinin numarasını) telefonda çıkarmak. 6. (with) -i bitirmek. 7. -i tüketmek. 8. (zor bir durumu) atlatmak; (zor bir zamanı) geçirmek.
get through to
(English - Turkish Dictionary) :
1. -e bir şey anlatmak: I can´t get through to her. Ona bir şey anlatamam. 2. kafasına girmek: I think it´s finally gotten through to him. Nihayet anladı galiba.
go through
(English - Turkish Dictionary) :
1. (hastalık, sıkıntı v.b.´ni) geçirmek. 2. (parayı) harcamak. 3. (bir kanun tasarısı v.b.) onaylanmak. 4. -i gözden geçirmek, -i kontrol etmek; (cepleri) yoklamak. 5. (bir şeyi) konuşmak: We´ve already gone through this once. Bunu zaten bir kez konuştuk.
go through
(English - Turkish Dictionary) :
1. (tasarı, teklif v.b.) (meclisten) geçmek, onaylanmak. 2. (bir taşıt) (durulması gereken bir yerden) durmadan geçmek. 3. -i incelemek, -i araştırmak, -i arayıp taramak. 4. (zor bir durumu) atlatmak; (zor bir zamanı) geçirmek. 5. (sınav, sınıf, kurs v.b.´ni) geçmek; (okulu) bitirmek. 6. with k. dili (bir şeyi) yapmak: Are you really going to go through with this? Bunu gerçekten yapacak mısın? 7. k. dili olmak, gerçekleşmek.
go through the mill
(English - Turkish Dictionary) :
1. büyük zorluklar atlatmak. 2. feleğin çemberinden geçmek.