tûmanî


Results for "tûmanî"

Kurdish - Turkish dictionary

tûmanî

(Kurdish - Turkish dictionary) :
komiklik.
Islamic Glossary

TUMÂNÎNET

(Islamic Glossary) :
Namaz kılarken rükû' ve secdelerde ve kavmede (rükû'dan kalktıktan sonra ayaktadurmakta) ve celsede (iki secde arasında oturmada) bütün âzânın (uzuvların) hareketsizkalması. Sübhânallah diyecek kadar bir miktar durması ise, ta'dîl-i erkândır.Sizlerden biriniz namaz kılarken rükû'dan sonra ve iki secde arasında tumânînetyapmadıkça namazı tamâm olmaz. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)Bir gün Peygamber efendimiz birinin namaz kılarken namazın şartlarına dikkat etmediğinive kavmede ve celsede tumânînet yapmadığını görüp buyurdu ki: "Eğer namazlarını böylekılarak ölürsen, kıyâmet günü sana benim ümmetimden demezler." Başka bir yerde debuyurdu ki: "Bu hâl üzere ölürsen Muhammed'in (aleyhisselâm) dîninde olarak ölmemişolursun." (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)Bir kimse, terk edilmiş, unutulmuş bir sünneti meydana çıkarırsa, yüz şehîd sevâbı kazanır.Ya bir farzı veya vâcibi meydana çıkarmanın sevâbı ne kadar çok olur. O hâlde, namazda,ta'dîl-i erkâna dikat etmelidir. Yâni rükûda ve secdelerde ve kavmede ve celsede tumânînetbulduktan sonra biraz durmalıdır ki, Hanefî mezhebi âlimlerinin çoğu buna vâcib demiştir.İmâm-ı Ebû Yûsuf ve İmâm-ı Şâfiî ve Mâlik ise, farz demiştir. Bâzı Hanefî âlimleri de sünnetdemişlerdir. Müslümanların çoğu bunu yapmıyor. Bu bir ameli (işi) meydana çıkarana Allahyolunda harb edip canını veren yüz şehîd sevâbından çok sevap verilir. (Ahmed Fârûkî)