within

Results for "within"

English - Turkish Dictionary

be within s.o.´s grasp

 (English - Turkish Dictionary) :
1. birinin kavrayışı içinde olmak. 2. birinin elde edebileceği bir şey gibi olmak.
English - Turkish Dictionary

from within

 (English - Turkish Dictionary) :
içten; içinden; içeriden: We´ll take the city from within. Şehri içten fethedeceğiz. edat 1. (belirli bir zaman) içinde: They´ll be here within an hour. Bir saat içinde burada olacaklar. 2. (belirli bir mesafe) yakınlıkta, içinde: We´re within a kilometer of the river. Nehre bir kilometre yakınlıktayız. 3. (belirli sınırlar/belirli bir bünye) içinde: You have to work within these conditions. Bu şartlar içinde çalışmaya mecbursun. They don´t live within their income. Gelirleriyle orantılı bir şekilde yaşamıyorlar. It´s like an empire within an empire. İmparatorluk içinde bir imparatorluğa benziyor.
English - Turkish Dictionary

It´s not within her capacity.

 (English - Turkish Dictionary) :
Kapasitesi ona yetmez.
English - Turkish Dictionary

It´s not within reach.

 (English - Turkish Dictionary) :
El altında değil.
English - Turkish Dictionary

within

 (English - Turkish Dictionary) :
z. 1. içeride; içeriye: They painted the house within and without. Evin hem içerisini, hem dışarısını boyadılar. Inquire within. İçeriye müracaat edin. 2. içinde; içinden: Although outwardly calm, he was cursing within. Dıştan sakin görünmekle birlikte içinden küfrediyordu.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (141008k) Turkish - Germany Dict. çüş (91781k) Turkish - French Dict. açık (74049k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (63416k) Turkish - French Dict. ırmak (54957k) Turkish - French Dict. çatı (52898k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (52320k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (51916k) Turkish - French Dict. balık (50854k) Turkish - Germany Dict. hasır (47669k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (44946k) Turkish - Germany Dict. ılım (44924k)